Kaybettik babayı ocak başından
Haneye misafir oldu da gitti
Arkadan anamız koştu peşinden
Bir avuç toprağı aldı da gitti.
Başkan wilson ilan etti yaydılar
Yaş,doğum evlilik adet saydılar
Yeryüzüne meyil alamet değil,
Açar kollarını yanar divane.
İki yakasıda selamet değil,
Gaflet uykusuna konar divane.
Hicranlı hayatın hüznü hazırda,
Su almış çeşmeden dönüp bakıyor,
Güzeller içinde gör beni beni.
Ebcet hesabıyla beni okuyor,
Yaş on sekizinde yer beni ben.
Tarladan mı gelmiş orak kolunda,
Ceddimin bahçesi Süleymaniye,
Sılada akraba bulduk beraber.
Her biri bir yerden geldik haneye,
Virane bağlarda olduk beraber.
On yedi Ağustos cami kur’anla,
Mü’minin bayramı, cumadır bugün,
Açılan elleri çevirme ya Râb.
Beşerin sunuşu sanadır bugün,
Günahkar kulları çevirme yâ Rab.
Her hafta bir bayram hikmet bilene,
Doksan üç yıl bekle, ömür tükendi,
Vatandaşın derdi hal olsun diye.
Ha bu gün ha yarın sabır yüklendi,
Doksan dolamaca yol bulsun diye.
Haftanın pazarı salıda neyler,
Yıllardır marangoz,ömrünü verdi,
Sarılmış yatıyor,amcamın oğlu.
Hızarın ağzına,eğeyi sürdü,
Yorulmuş yatıyor,amcamın oğlu.
Pulanya talaşı,tomruk tozunan,
Hakkın emri, hikmet dolu
Ehli islam irfan olur.
Marifettir aklın yolu
İhlas ikrarimân olur
Kurtlar kuşlar ona döner,
Mekke ayniyatta tanıdım seni,
Her bakışta yüzü gülen Nedim Bey.
Yorulunca beden sorardım seni,
Stres atan sözü olan Nedim Bey.
Muhabbet ocağı aşı pişirir,
Eşref-i mahlûksun, şerefin koru,
El uzat mazluma zalim gülmesin.
Yetimin yanıdır mü’minin kârı,
Musallat mezalim hayat bulmasın.
Bakın şu âleme Müslüman darda,
Sabah erken kalkar,tarla sürerdin,
Yer içer dinlenir,sonra gülerdin,
Kişneyen dor atı,gider yemlerdin,
Baba niye geldin köyden şehire
Güler eğlenirken,koşar dururken,
Yaşlılık geliyor,var yavaş yavaş.
Çağlayan damarlar,kanı kururken,
Yaşlılık demine gir yavaş yavaş.