İbrahim İMER
1974 Aydın doğumludur. Lise eğitiminden sonra yüksek öğrenimine bazı klasik nedenlerden dolayı devam etmedi. Halen sabırla yürütmekte olduğu devlet memuriyetine Aydın’da başlamış ve Ankara’da memur olarak devam etmektedir.
Babasını dokuz yaşında iken kaybetmesi, aile hayatının çökmesine neden olduğu gibi, yalnız hayatının başladığını ifade eden şair, sekiz kardeşin beşincisi.
Her ne kadar çocukluğundan konuşmayı sevmese de şiir denilince döner çocukluğuna ve henüz sümüklü bir çocuk olduğu zamanlarda bile tutku ile okud ...
Hani okşamadığın saçlarım varya.
Şimdi Kızım “baba” diyor
“Baba bak! yıldız topluyorum saçlarından”
ve ben ıslık seslerine inat
şiirlerle yürüyorum şehir şehir.
Siyah beyaz düşler kurmuş yokluğunda üşürken
Yumruk vurup boğazıma öyle gittin dün akşam
Yorgun kalbim aşkın ile şaha kalkar sanırken
Yumruk vurup boğazıma öyle gittin dün akşam
Ey sevgili, ne olurdu bir kez sevdim deseydin
Altı yataklı hastane odasında
Ardı ardına çalarken telefonlar
Sevdiğim bekliyor beni cam dibinde
Üstümden geçiyor ard arda vagonlar
Benim güçsüz düşen anlamsız şavaşta
Bu sen değilsin
Aynalar yalan söylüyor
Bağıran sen değil küsen sen değil
Yüreğin sev beni diye bağırıyor
Sev beni, kokla teninde sakla
Ayrılık borusu çalan gemide
Kendine iyi bak diye bitiyordu
_____mektupların…
Kendine iyi bak!
_____Üşütme!
_________Hava soğuk hasta olma!
Aradım
Çapkın ile yaptık sohbet
Kendim için hak aradım.
On ikiden tam isabet
Gergin yaya ok aradım.
I
Çiçekleri koklamak unutulur mu?
Hayır unutulmaz…
Ama sende bir çiceksin…
Bu durumda mümkün değildir seni unutmak.
Gizli gizli olanları süzerken
Benim gibi ağladın mı Hemşerim
Yaratılan şu ummanı izlerken
Allah diye çağladın mı Hemşerim
Efendimiz derken yaktı sözlerin
Hangi çırpınışın son isteğidir
İçimde şahlanan bir mecal arzu
Çoban kavalında belki buğudur
Yüreğime yabancı değil mevzu
Denizlere can veren damla damla
Gel de demedin yüreğime davetkâr bir sesle… Hep kaçtım senden ömür sürgününde… Oysa en çok seni sevmiştim biliyorsun…
Sabah oluyor ve yine akşam…
Bütün kapılar bana kapalı şimdi. İhtimal bile değil başka kapılarda uyumak. Bir tek senin eşiğin, bir tek senin paspasın huzur veriyor …
Ben gel demeni bekliyorum bir gece ansızın. Sen “gel” de demiyorsun. İçim kanıyor biliyor musun? Oysa sen “gel” desen ben nasıl geleceğimi biliyorum.
Bütün mevsimler hep aynı sen olmayınca…
Ha kar yağmış, ha küresel ısınma. Kimin umurunda!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!