Bana ait düşler, hiç ıslak olmadı
Kim senin gibi öper ki, anne?
Mesela
Babam senin gibi sever miydi?
Hatırlıyor musun?
Daha yeni, yoldan geçen, dilberin biri
Dedi “şair, yüreğinden tanırım seni
Namı bile mısralarda saklanmış biri
Körpe günde yaralamış sanırım seni”
Susarsam say ki yüreğimden çalındı sözlerim
Kum tanesi gibi savrulmadı aşka yalanlar
Şimdi “beni sevme diyorsun doyamam özlerim”
Baş tacısın sevdiğim aşkından bu aşık anlar
Yok diyorsun öyle bir sevgi, elveda öyle mi?
Hiçbir zaman hayattan çok şey beklemedim.
Biraz huzur,
Birazda güven yarınlara dair.
Belki de bencildim beklentilerde.
Çünkü kakaolu dondurmanın tadını merak eden çocuklar,
Bir türlü öğrenemiyordu.
Güz savurur Ankara sokaklarına
_________________________kavak yapraklarını
Saplanır mevsimler karanlığa
Susar sokaklar
____________rüzgar uğuldar sessizce
______________________________aşkın(m) / aşık kulakların(m) da
Şayet seni sevmek değilse,
Neyin adı olabilir ki, işkence
Ankara, 27/12/2007
Unutulmuş dizelerde saklı kalan duygularla,
Derinden derine ne zor sevmek seni.
Yüreğimde kayıplara talip anılarda,
Sensizliği anlatıyor bana geceler,
Bense gecenin karanlığında bekliyorum seni.
Bu şiirin adı
Yazılmayı bekleyen en uzun şiirle aynı.
Bırakıp gitmek ile seninle kalmak arasında,
Sana koşmak ile sensiz durabilmek arasında,
Sevmek ile kucaklamak arasındaki,
Küçük bir parıltı gibi.
Kimbilir nerede ya da ne zaman
Ellerim elinde kalacak gülüm
Bana kalan ölüm suskunluğunda
İhtimal bilinmez n’olacak külüm
Bırakıp da uzaklara gitmeden
Bırak hıçkırıklar düğümlensin boğazımda,
adın takip etsin gölgem gibi.
Yeter ki unutma beni
bir tebessümde sevdim de sevgili.
Biliyorsun imkanı yok bu aşkın sevdiğim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!