-Mehmet Y. Yılmaz tesbiti:-
Kişi, adam öldürmüş, söz, kalbi yaktı diye!
Gözlüğünün ardından garipçe baktı diye!
Mahkemede hakim bey, ona sevecen olmuş;
Cezayı kuş eylemiş, kıravat taktı diye!
-Gençliğini doğru yaşayan korkmasın! -
Kılintın, çok konuştum; cehretim ondan, demiş.
Ülkeler gezdim tek tek; şöhretim ondan, demiş.
Altmışa vardığında, yaşamı bitmiş görmüş;
Gitti gençlik, gitti zevk... Nefretim ondan, demiş.
Sövme kimseye gönül. Ruha hararet olur.
Sövgü yiyen âcizse, benlik şetaret olur.
Gitmesin o sövgüler makamca büyüklere;
Saygı ortadan kalkar, mutlak hakaret olur.
-Postacı'nın günahı ne? -
Bir adam, mal edinmiş, halka sükselik etmiş.
Borcunu ödememiş, kocca eşşeklik etmiş.
Bir icra kağıdını, getirmiş de Postacı;
Tekme yumruk girişmiş; O'nu, revirlik etmiş.
-Herkes ortak arayabilir-
İsviçreli bir adam, ortaklıktan söz etmiş;
İyi dost vardır diye, Türkiye'ye göz etmiş;
Türk görünen üç kişi, dikilmiş karşısına;
Adamı darp eyleyip, itibarı köz etmiş.
-İsteksiz demokrat tipi-
Meclis seçime gitse, kiminde heves kalmaz.
Es kazâ seçilmiştir; neşe bulmaz, tad almaz.
Yemini etmek için, yürür gider kürsüye;
Yemin, dilinden kayar, yüreğinden boşalmaz.
Oklar ile bezenmiş heyecanlı ahali,
Deniz önüne geldi. ''Dertler dinlensin'' dedi.
Biri, tuttu koyunu, bilmedi nedir hâli;
''Deniz'e kurban için bıçak bilensin'' dedi.
Deniz, çalkalanarak vardı toplum önüne.
Derdi söyleyenler çok, amma ki gümân değil.
Pek de cılız çıkar ki, sesler, argüman değil.
İş yapar, hak alamaz ülkede pek çok insan;
Dertlenecek bulamaz, demek, müslüman değil.
İnsan, yol bulunca, günbegün şöhret ister.
Her konduğu makamda, bitmeyen izzet ister.
Makam gider, pil biter, düşer halkın içine;
Alışkanlık gitmez de, saygı ve hörmet ister.
(18 Temmuz 2007)
Yahudiyim diyorsan, Musayla olmak gerek.
Nasrani isen eğer, İsayı bulmak gerek.
Müslümanım diyorsan, bağlıysan Muhammede,
Getirdiği Kurandan, nasihat almak gerek.
(6 Ağustos 2006)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!