-Ölü soyucu-
Ey ahali! Yakınlaş, haram doyucuya bak!
Mevtanın ceplerine, gözü koyucuya bak!
Hastahane içine yapışmış sülük gibi;
Güvenlik tipi almış ölü soyucuya bak!
Uzak kalmış diyardan okkalı selam çıktı.
Doğru, eğri içinde belirsiz kelam çıktı.
Fikir piyasasına gelin, üşüşün dostlar;
Fabrika malı gibi 'Ilımlı İslam' çıktı.
-İşe bak-
Hayat, telef oluyor, gümbürdeme sesiyle.
Bilenler, pür dikkatli, Filistin beldesiyle.
Düşüyor uçaklardan ard ardına bombalar;
Çünkü kazanç hesabı, silahlar yüzdesiyle.
-Örnek gazeteci-
Zeynep Göğüş dedi ki: Acılar, sabır gerdi!
Yurdum'da nice çocuk, kendini kurban verdi!
Bir kaç sapık işi mi? diye sordu Devlet'e;
Gizli kalmış çeteye, istikamet gösterdi.
-Saçmalık-
Bir bomba patlayınca, onca masum ölüyor.
İyi, hüznün içinde... kötü, bakıp gülüyor.
'İslami terör' denen saçma-sapan terkibi,
Kendini İslam sanan zavallılar söylüyor.
-Aman dikkat! -
Ah bu uyuşturucu! us dolarım, demiyor.
Şekil-biçim önemli, tip ararım, demiyor.
İstersen dirsek çürüt fakülte sırasında;
Sen kültürlü olmuşsun, bak acırım, demiyor.
Erdoğan, vakarla çıktı kürsüye;
Kimse Devlet'inden yılmasın, dedi.
El koymak isteyen yüce ülküye,
Kendinde bir gücü bulmasın, dedi.
Doğru yol alınsın her bir ilkede.
-Derinden gelen ses-
Dinle yaşar Hoca'yı, adam olmayız, diyor.
Girmişiz yanlış yola, nasip almayız, diyor.
Kul olmuşuz kullara, onu marifet sanıp;
Hakk'a kul olmadıkça, felah bulmayız, diyor.
-Allah'ın izniyle gidilir-
Hizmete gönül veren, yol tutar da yorulur.
İlgi görülmez bazen, gönül çöker, burulur.
Bir de yol vardır sakîl; hizmet sanılır gitmek;
Hak'tan tokat iner de, istemeden durulur.
-Elazığ konseri-
Ortada, şak şak vuran, cilveli eller varmış!
Kokusu yapmacıktan, saçılmış güller varmış!
Derdi coşturmak imiş toplanan canlıları;
Sahne bulup şakıyan, gezer bülbüller varmış!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!