-Acaba sebep ne? -
Komşuluk, garip olmuş; kimse dillenmiyormuş!
Kişinin varlığında dostluk bellenmiyormuş!
Aynı ev, aynı sokak, aynı görev yerinde,
Ne selam, ne merhaba... dönüp söylenmiyormuş!
-Bayram günü, Cevdet Selvi:-
Dostluk kurmada bugün, mübarek andır, dedi.
Kişiye suç yüklemek, bozucu zandır, dedi.
Sordular: Fikrin nedir, gelen referanduma?
Kaş çattı, yüzü astı, tırışkadandır, dedi.
-Anlamı değiştirilmiş sözcük-
Bir konu çıkmış yine; alıp anılana bak.
Kalemi, ekmek gibi, sokup banılana bak.
İslam'ı İslam ile kavgalı eder ahmak;
Saçmalıklar yüklenmiş, yazı sanılana bak!
-Güzel söz-
Benzetme güzel olmuş. Nuh'a sefine gerek.
Nuh'u yoldaş tutana, fikri define gerek.
Manevi dünyalarda az-çok cevher bulunur;
Cevheri parlak tutan, güçlü rafine gerek.
-Öztürk'ün Partici gözü-
Politik ünvanlılar, Memleket'te çok imiş!
Alt mekandakiler aç; yüksekteki tok imiş!
AKaPe, cüssesiyle, kurulmuş saltanata;
Tesbit etmiş, ülkede, memnun olan yok imiş!
-İlginç! ..-
Bir el, girmiş bahçeye, ot ve dikeni yolmuş.
Ondan sonra bahçeye, gül, lale, sünbül dolmuş.
Müslümanlığın, varmış, tek kabesi Mekkede;
Özenmiş! .. Bir tane de, demokrasinin olmuş.
Bir bebek, annesinde, karar kılınmış yerde...
Gelişim engellendi, cenin olmadan öldü.
Bir bebek, cenin oldu, yarar kılınmış yerde;
Ceninliğin süresi, bitip dolmadan öldü.
Bir bebek, uzaklaştı ceninlik yapısından;
-Teşhis yerinde...-
Başbakanım düşündü: Kışın yağar kar! dedi.
Isınmanın derdinde, çoluk-çocuk zâr! dedi.
Doğalgazımız yoktur, petrolümüz az, amma...
Esince hoşluk veren rüzgarımız var! dedi.
Telefon, girdiğinde, çantalara, ceplere,
Endamını, fos görüp, atıp cinleyenler var.
Kiminin kulakları, ayarlıyken biplere;
Çatılı kaşlar ile, bakıp kinleyenler var.
Kişi, uğraşsa bile, göreviyle, işiyle;
-Yer: Konya-Ermenek-
Yolu şaşmış beş kişi, ballara bakışmışlar!
Çalma mesleği için, şeytana yapışmışlar!
Otuz üç adet kovan, balı ve arısıyla;
Utanmamış, polise, satmaya kalkışmışlar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!