-2005 yılına ait tesbit-
Şeffaflık adlı örgüt, her yana rapor salmış.
Adı 'islam' ülkeler, suçlar içine dalmış.
Yolsuzluk az olanlar, sıralanmış alt alta;
Memleketim, içinde, altmış yedi'de kalmış.
-Bu vaziyet hayırlı değil! -
Hey benim Memleketim! Neyle oyalanırsın?
Esrarla, eroinle, dert içinde kalırsın!
İstanbul'un göbeği, olmuş sevkiyat yeri!
Okursun da haberi, ağzın açık kalırsın!
-Önlem alınmayacak mı? -
Bir kafa, memleket'i, didiyor yavaş yavaş.
Fertleri vurdumduymaz ediyor yavaş yavaş.
Türkiye'nin sağ yanı, sanki küsmüş sol yana;
Hügo'lu oyunlarla, gidiyor yavaş yavaş.
-Şaka mı yapılıyor, ne? -
Demokrasi yolunda, kim bilir kim dururmuş.
Niyetlenen o yola, kocca yürek bulurmuş.
Halkın idaresiymiş demokrasi denen şey!
Yer ve zaman değişse, halksızı da olurmuş.
-Ergun Özbudun tezi:-
Kamu, yer gök aranıp, fikir bulacak imiş.
Sivillik, moda olmuş, o da alacak imiş.
Aktif militan imiş, laiklik, bugüne dek;
Bundan sonra, ülkede, pasif olacak imiş.
-Bu da ne ya? -
Geçerliydi bir zaman, İran'da şah hukuku.
Saltanatta kalmaya, yol aldı cah hukuku.
Gün oldu, bir yenisi, sokuldu piyasaya;
Gizliydi, sotadaydı, hukuka nah hukuku.
-Allah, kimseyi yurdundan etmesin-
İnsan bu, etkilenir uzak diyar sesinden.
Yurt arama derdini, duyurur nefesinden.
Suçlu görüldüğünden fırlayıp kaçar kimi;
Kimi, mecbur kalmıştır, ayrılır ülkesinden,
-Ben, İstanbul'da Doğdum-
Doğduğum ilk günlerin parıldayan havası,
Ummadığım biçimde rengini atıp soldu.
Ortalığa çıkınca çağdaşlaşma modası,
En güzide mekanlar ihmal kurbanı oldu.
Şimdi, 'ah' mı edeyim 'bitti İstanbul' diye?
-Önce Mehmet Görmez kükredi:-
Diyanetin başı zat, tipe bakmayız, dedi.
Kuran için zamanı, boşa yakmayız, dedi.
On iki yaş altına, yasak demiş yönetim;
Yönetimi es geçer, yasak takmayız, dedi.
-Geri adım atılınca...-
Ummuyorduk; topluma, rikkatli ana geldi.
Endamı göstermedi, kenara, yana geldi.
Bir adım geri dendi, gerginlik bitsin diye;
Adımlar geri gitti, yine türbana geldi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!