Aynalar var kalbime saplanan
Yıllara dağılan aşkının yüzü var
Şimdilerde saçlarını örüyorum gökyüzüne
En ince ayrıntısı, gökkuşağı,
gülümseyişinin..
Benim sesimde gece,
Derin uykular tersine
Sesin kulağıma gelince,
Tapinağım olur gece
Senin yüzünde sabah,
Gecenin en karanlık saatlerinde ararken seni
Yanımda buldum en sıcak hayalini
Ilık sesinde yıkadım sensizliğimi
Sen nerdesin ben nerdeyim şimdi.
Ucuz duyguların yorulduğu yerden
Çekiyor beni kendine bir ışık
Yarım yamalak rüyaları dolduruyor geceme
İçinde sesin olan,
Sabah sevinçlerime
Dizlerime vuruyordu utanç
Yürüyemiyordum
Beynimde bir felç
Şok yaşasaydım keşke,
Ağlamak utanmanın perdesi
Kaybederken son gözyaşımı
Serin bahar sabahları
Yeşillikler, kuş sesleri
Kapalı bir ülkede
İnsanlar,
İçi, dışı farklı…
Ayrılık oynuyordu bütün tiyatrolarda
Ölüm,oyunun son perdesi
Srenler çalıyordu bütün garlarda
Can çekişiyordu bir tren
Bağırıyordu verirken son nefesini
Uzun tren,
Gökyüzü üstüme düşüyor
O düştükçe ben ufalıyorum
Biri bağlamanın teline vuruyor
O vurdukça benim gözlerim doluyor
Ve bir türküde kayboluyorum
Dizime kadar gözyaşı
Bir kadın var,
Nakış nakış
Yaratılmış
Elleri var,
Denizler kadar berrak
Dün yine bir ölü gördüm
Kendime döndüm, her tarafım ölüm
Dün yine bir cenaze gördüm
Her tarafta aşina yüzler
Birde baktım, bu benim ölüm.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!