Uyku kadar duygusalım bu gece
Gündüzü uyutacağım
Olacağım gece
Zamanın binip karanlık örtüsüne
Bırakalım geceyi peşimize
Geç ulaşalım bu sabah güneşe
Geceye gömülmüş yürüyordum
Kırılıyordu gölgemde sessizlik
Başımda sisli bir bulut vardı
Her adımımda geceye yağmur yağdı,
Ben yağdım
Nefesim soğuktu
Bir gök yarıyor bedenimi
Bir ses, eskimeye yüz tutmuş
Bir şair kadar karanlığım
Parçalanıp çıkıyorum içimden
Korkuyor hayallerim ve titriyor
Dar düşünceler bekler anne özlemimi
Yüklemek için tomurcuk düşüncelerini
Cüce beynimin deniz aşırı gölgesine
Dalga sesleri bekler gözyaşlarımı
Ellerim, tuzlu mavi urganlar çeker
Ekmeğimin tadına
Kendi düşlerimdi
Üşüdüğüm iklimler
Avazım çıktığı kadar
Bağırdığım yer,
Kendi düşlerimdi.
Korkularını çekiştiriyor
Heyecanına gömülüyor içindeki karanlığın
Karanlık dostunun soğuk bakışları
Nereye bu yolculuk diyesi geliyor insanın
Engin denizlere gidecek kadar özgür değildi
Dondu gönül ayazda
Hayalleri bir kağıda yazdım da
Unuttum sıcak bir masada.
Karanlık, göz kapaklarıma inen
Yıllar, dağılan saçlarım
Deniz kokan meltem soluklayan
Sonsuzluk seni hiç tatmadım.
Vazgeçmek hiç geçmedi aklımdan
Gözlerimi yumup hayallerim ardından
Çığlığımı yutup korkularımdan
Nefesimi tutup hayatımdan
Vazgeçmek hiç geçmedi aklımdan.
Ömrümün her gününe
Annemin sesindeki ihtiyarlığı örerken
Bir dost sesi bekler kulaklarım
Yalnızlık çekiyorum ağlarımdan..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!