sana dokunamamak
elim sana uzandığında
boşlukta sallanmak
gözüm seni görüp kör olmak
körlüğümden utanıp seni
yok sayamam
canımdan öte canım olmadı
kalbimi delen beynimi silen
iç organlarımı yerinden oynatan
sevdayı iliklerimde hissedeceğim
uğruna dünyayı yok sayacağım
bilmek mi zor bilmemek mi
görmek mi zor görmemek mi
tanıyıpta bağlanmak mı
tanımadan yaşamak mı
içini dökmek mi zor
içini kendine gömmek mi
rüzgar sert esiyor memleketimden
kara kış kendini göstermiş
buğulu bir duman çıkıyor
kar yağıyor nereyi örteceğini bilmez
kara kış çöktü memlekete
borçlu her kez memleketine
sövmiyorum artık kimseye
sövülecek adam bile kalmadı
kızmıyorum isyan etmiyorum
halleriyle baş başa bırakıyorum
ağzımı yoracak yüreğime dokunacak kimse yok
arkasını dönene nazını çektirene yüzüm kalmadı
ne dilediysem oldu
ne istediysem yerini buldu
uçtum göklerde gezdim yerlerde
buğday yedim yerden
havasını soludum gök yüzünün
tepeden baktım yer yüzünün
eylül gelince hüzün kaplar insanın içini
biten yazın sonbaharın habercisi
kararır gökyüzü hüzünlü şarkılar çalar
biten bir yaz aşkının yalnızlığı
hüzünlü şarkılarla yazın özlemi beklenir
içine kapanır insan
denizler köpürür
dalgalar havalanır
rüzgar sert eser
yağmur denizi taşırır
insan kendini çekmez
beden ak gönül dar beyin aç
hesap döngüsü bedelsiz
bedel ödediğin sensiz
söylediğin her kelime
artı eşittir bedenin eksiktir
topla çıkar çarp böl
Kimse tam yaşamadı hayatı
hayatsa hiç şaşmayan doğru
elin gölünde kalbin elinde
gereğini yapmaktan çekinme
Sözler sevilmek için mi verildi
yoksa sevmeye mi adandı hayatlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!