DEVEBAĞIRDAN
Yavaş yavaş kör eriyor devebağırdanın ışıkları
Sanki zifiri karanlığa gömülmüş gibi
Kanla karışık çağladı gözümün yaşı
O eski devebağırdanın tadı tuzu kalmamış gibi
Zaman tutmuyor zamanı
Gelen gideni aratır oldu
Adamdan saydılar her insanı
Devir değişti değişti
Bozuldu zamane çarkı
Dinelmişsin kırıkkalenin yanı başına
Seyre dalarsın çukuryurtu dinek dağı
Elmadağla bakışırsın karşı karşıya
Neden efkarlısın böyle dinek dağı
Kırıkkaleye oldun kol kanat
Dünya bir dipsiz kuyu
Kuyunun çekilir suyu
Su akar bulur yolunu
Damlaydım rahmetten saymadılar
Gelen giden taş sallıyor
Nice güvendiğim dağlar vardı yıkıldı
Sırtımı yaslayacak taş bulamadım
Ortalık tozu dumana karıştı
Yanlızlığımdan başka dost bulamadım
Dost sandığım yılanımış
Kara bir çiyanimiş
Falanımış filanımış
Dost dediğim tüccar çıktı
Yüzü dost içi düşman
Erindin mi bize alo demeye.
O eski günlerin hiç hatrı yokmu.
Gönül mü koydun yoksa bize.
Bir kuru selamı çok görme bana.
Hal hatır sorduk tanıştık.
Gönlüm yol geçen hanına döndü
Tütmüyor baca ocağım söndü
Diri diri dost beni toprağa gömdü
Davar sattım ama adam satmadım
Ölmeye hiç niyeti yok
Dünyaya direk mi kalacaksın
Senden sonra gelenler savuştu
Dünyaya direk mi kalacaksın
Dalmışsın düşler alemine
Pembe rüyalara dalmış gibisin
Hayal kurmak senin neyine
Toz pembe rüyalara dalma ha dalma
Hayaller ufuktan yüzen bir gemi
Kalemine sağlık