İ - (Düz yazı) İnsanlığın Sonsuzluk Yol ...

Evvel ve Ahir olan Allah’ın adı ile başlarım.

Allah’ın selamı ve bekası üzerimize olsun inşallah.

Bu günkü dünya toplumlarına baktığımızda; genel olarak, Sosyo- Politik, Sosyo- Ekonomik ve Sosyo- Kültürel bakımdan bir gelişme görünmemekle beraber, bilinçlenme, olgunlaşma ve mükemmelleşme aşamasında epey yol kat edilmiş gibi görünüyor.

Çoğunluk böyle olmasa da, ki zaten olması da gerekmez, en azından bir kısım ilim adamı, sanatçı, düşünür ve Allah dostlarıyla yani gerçek aydınlarla birlikte, onların çevresinde halelenen bir kesim, küreselleşen dünyada dağınık olmalarına rağmen varlıklarını hissettiriyorlar. Bunlar, insanlığın dertlerini kendilerine dert edinmiş, onların dertleriyle hem dert olmuş, yani her ne kadar farklı nedenlerle de olsa, insanlığın geleceğine kendilerini feda etmiş insanlardır.

Bu durum bu acizi, insanlığın geçmişine objektif ve gerçekçi bir bakışla göz atarak, insanlığın hangi aşamalardan geçtiğini ve geçeceğini kategorik olarak bir tespit denemesi yapmaya cüret ettiriyor.

İnsan ne kadar cahil olursa, o nispette de cüretkâr oluyor, ben de âcizane, bilenlerin boş bıraktığı veya yeterince doldurmadığı bu meydanda, atım olmadığı için merkep koşturmaya çalışıyorum.

İnsanlığın geçmişini bir bütün olarak algılayıp, tek bir insanmış gibi bütüncül bir bakışla insanlığı değerlendirebildiğimiz takdirde; onların bize bu mükemmelleşme bayrağını nice badirelerden geçerek, nice çile, keder ve ıstıraplar yaşayarak ulaştırmış olması, gönlümüzü onlara minnet duygularıyla doldurur. Yani sözün kısası, asıl neden bu güne kadar gelmiş geçmiş bütün insanlara duyduğum bu minnet duygusudur ve onlara olan sevgimdir. Sevgili Rabbim onların taksiratlarını affetsin ve onlara Rahman ve Rahim ismiyle muamelede bulunsun.

Ayrıca insanlığın bu olgunlaşma ve mükemmelleşme aşamasında en büyük yardımcı ve hizmetçiler Rabbin takdiriyle hamele-i arş, yani melaike ve ruhanilerdir.

Bunun dışında ayrıca Şeytan, cin ve ervah-ı habise gibi göremediğimiz menfi enerji sahibi varlıkları da seviyorum ve onlara da âcizane şahsım adına müteşekkirim, çünkü onların da insanlığın bu Rabbe yürüyüşünde küçümsenemeyecek katkıları olmuştur, onlara da teşekkürler.

İnsanlığın vahşi dönemlerinden olgunluğun zirvesine kadar geçtiği ve geçeceği itibari pek çok aşamaları, başta da bahsettiğim gibi; öyle birkaç maddeyle kategorize etmenin hayli zor ve bu aşamalara kalın çizgilerle sınır çekmenin imkânsız olduğu görünmesine rağmen, soyutları somutlaştırma ve gereğine göre tümden gelim ve tüme gidim yoluyla basite indirgeyerek bir tespit veya en azından bir fikir jimnastiği yapmış olabiliriz inşallah.

İnsanlık, toplumsal olarak 8 ana aşamadan veya toplumsal olarak 8 dönemden geçerek, zirveye ulaşabilir öngörüsü, sanırım en basit ve kolay yoldur. Bu geçmiş ve geçeceği 8 itibari dönemi şöyle sıralayabiliriz:

Birinci Dönem: Hayvani yaşam dönemi. Türü devam ettirme dönemi, İçgüdüsel Dönem. ‘Aile Dönemi’.

İkinci Dönem: Vahşilik dönemi. Başı bozukluk, orman kanunlarının hüküm sürdüğü, kuvvetin hâkim olduğu kaba kuvvet dönemi, Kabile dönemi. ‘Toplumsal Alt Benlik Dönemi’.

Üçüncü Dönem: Kanun ve nizam veya din ve şeriat dönemi, Sürü dönemi. ‘Toplumsal Orta Benlik Dönemi’.

Dördüncü Dönem: Marifet ve idrak dönemi. Toplumsal kendini bilme yani Milliyetçilik dönemi, Millet dönemi. ‘Toplumsal Benlik Dönemi’.

Beşinci Dönem: Başka toplumları tanıma veya muhabbet dönemi. Toplumsal kendini aşma dönemi, Ümmet dönemi. ‘Toplumsal Üst Benlik Dönemi’.

Altıncı Dönem: Sevgi, aşk ve şefkat dönemi. Globallik dönemi, ‘Manevi Şahıs Dönemi’. ‘Toplumsal Bizlik Dönemi’.

Yedinci Dönem: Kalben Allah’a ulaşma, Allah’a varış dönemi, Tanrı Egemenliği, dikey miraç, İlahi Dönem. ‘Aşkın Bizlik Dönemi’.

Sekizinci Dönem: Zat’a varış, Sonsuz Yaşam, yatay miraç. Zat’ta Varlık Dönemi. ‘Gerçek Bizlik Dönemi’.

Hiç bitmeyecek sonsuz güzelliklerle dolu ve hiç bitmeyecek sonsuz bir yaşam.

Rabbim bütün dünya insanlığının ve hatta bütün tecelliyatının Sana gelmesine bizleri vesile eyle ve bu tarifsiz mutluluğu bize lutfeyle, ne olur.

En doğrusunu Allah bilir.
O’nu her türlü noksandan tenzih ederiz. O’nun bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur, O her şeyi hakkıyla bilir, her şeyi hikmetle yapar.

(11. Temmuz. 2005 - İzmir)

Allah’a emanet olunuz.