Ey Sevgili Allah’ım diyorsun ki bizlere:
“Siz ey iman edenler, tekrar iman ediniz”. (1)
“İmanınız inmedi akıllardan kalplere”, (2)
Akıldan kalbinize imanı indiriniz.
Yalnız akılla iman geçerli değil şu an,
Kalbin duygularına tasdiki gereklidir.
Yani bilinç altımız doyurulmalı her an,
Yudum, yudum kanarak iman içilmelidir.
Kalp öyle bir coşmalı kainatı aşarak,
Arş-ı Ala’ya çıkıp ferşi arşınlamalı.
Yetmiş bin perde aşıp Rabbine ulaşarak,
Önünde secde edip miracını yapmalı.
Orada kalmayarak dönmeli arza tekrar,
Muhtaçlara balından parmak, parmak vermeli.
Ancak böyle edilir ruh ile iman ikrar,
Demek akılla, kalple, ruhla iman etmeli.
İşte bu imandır ki; boyutları aştırır,
O sonsuz evrenleri vecd ile adımlatır.
Rablerinin nurları ruhları paklaştırır,
O ruhlar zindanları şavkıyla aydınlatır.
Arınan paki ruhlar her daim cezbededir,
Gönüllerince sever, gönüllerince yaşar.
Şeytana bile onlar sınırsız sevgidedir,
Kalbinden her varlığa nice sevgiler taşar.
Ne olur tüm beşere ver hidayet nurunu,
Hepimiz tam imana ulaşalım birlikle.
Şu köhne dünya olsun cennetin son kurunu,
Sonsuz saadetlere kavuşalım dirlikle.
Ey sevgili Allah’ım duamız budur bizim,
Tüm beşer kalbindeki şefkat tohumlarını,
Ağaç ederek kabul eyle duamız bizim,
Daim eyle beşerin bu son miraçlarını…
(1) Alemlerin Rabbi olan Sevgili Rabbimiz bizden, bir ilk adım istiyor ve bu zor bir şey değildir. Şu dünyada nice nice ilk adım isteyenlere biz nice onlarla adım atıyoruz ki, hem de hayatımız boyunca defalarca. Sevdiklerimiz için, aşık olduklarımız için, malımız için, paramız için pek çok adımlar atıyoruz.
İşte bunun için Allah bizden sadece bir ilk adım istiyor. Bakara suresinin 257. ayetini dikkatli okuduğumuzda; “Allah, iman edenlerin dostu ve yardımcısıdır; ” diyor, iman etmeyenlerin değil, ardından “onları (yani iman edenleri) inkar karanlıklarından kurtarıp hidayet nuruna kavuşturur.” diyor, yani bu ayet apaçık Allah iman edenleri inkar karanlıklarından kurtarıp, hidayet nuruna kavuşturur diyor. Bu ayete göre, demek önce biz iman edeceğiz, yani ilk adım bizden olacak, sonra hidayet nuru bize gelecek. Acizane bana göre, kastedilen önce biz Allah’a iman edip Allah’ı tanıdıktan (marifetullahla) sonra, bize hidayet nuru verilecektir.
Yani, Allah: “Sizler tam iman etmemiş iseniz sizi hidayete kavuşturmam” diyor. O halde bizler de öyle iman etmeliyiz ki; Allah da Hadi ismiyle hidayet nurunu bizim kalbimize yerleştirsin inşallah.
(2) 'Bedevîler “İman ettik” dediler. De ki: Siz iman etmediniz. “İslâma girdik” deyin; çünkü iman henüz kalbinize girmedi.(4) Eğer siz Allah'a ve Resulüne itaat ederseniz, Allah yaptıklarınızdan hiçbir şeyi zayi etmez. Şüphesiz ki, Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.' (Hucurat Suresi, Ayet: 14.)
Birisi hakkında “O mü’mindir” diyen kimseyi, Peygamberimiz “Daha doğrusu, Müslümandır” (Müslim, İman: 236; Ebû Davud, Sünnet: 15.) şeklinde düzeltmiştir. Demek ki, mü’minlik ile Müslümanlık ayrı sıfatlardır, fakat gerçek mü’mini de belki yalnız Allah’ın bilebileceğine bir işaret vardır, çünkü Allah beyan etmiş ki; “Kalplerde olanı ancak Allah bilir”.
O halde insanın mü’min mi yoksa müslüman mı olduğu başkasını değil yalnız kendini ilgilendiriyor. Bu durumda bu ayet topluma değil ferde bakıyor, yani herkes bu ayete kendini muhatap alarak hesaba çekmeli ve kalbe girip yerleşmeyen imanın sadece akılda kaldığını bilerek, o imanı akıldan kalbe indirip yerleştirmeye çalışmalıdır. Bunu da ancak ve ancak yine “Allah’ı sık sık zikrediniz” ve “Kalpler ancak Allah’ın zikriyle mutmain olur” davet ve bildirimleriyle olacağını bilmelidir.
(25. Şubat. 2007 – İzmir)
Ali OskanKayıt Tarihi : 25.2.2007 14:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
(Aşk-ı İlahi -21) “Ey İman Edenler, İman Ediniz”
Ey Sevgili Allah’ım diyorsun ki bizlere:
“Siz ey iman edenler, tekrar iman ediniz”.
“İmanınız inmedi akıllardan kalplere”,
Akıldan kalbinize imanı indiriniz.
Yalnız akılla iman geçerli değil şu an,
Kalbin duygularına tasdiki gereklidir.
Yani bilinç altımız doyurulmalı her an,
Yudum, yudum kanarak iman içilmelidir.
Kalp öyle bir coşmalı kainatı aşarak,
Arş-ı Ala’ya çıkıp ferşi arşınlamalı.
Yetmiş bin perde aşıp Rabbine ulaşarak,
Önünde secde edip miracını yapmalı.
Orada kalmayarak dönmeli arza tekrar,
Muhtaçlara balından parmak, parmak vermeli.
Ancak böyle edilir ruh ile iman ikrar,
Demek akılla, kalple, ruhla iman etmeli.
İşte bu imandır ki; boyutları aştırır,
O sonsuz evrenleri vecd ile adımlatır.
Rablerinin nurları ruhları paklaştırır,
O ruhlar zindanları şavkıyla aydınlatır.
Arınan paki ruhlar her daim cezbededir,
Gönüllerince sever, gönüllerince yaşar.
Şeytana bile onlar sınırsız sevgidedir,
Kalbinden her varlığa nice sevgiler taşar.
Ne olur tüm beşere ver hidayet nurunu,
Hepimiz tam imana ulaşalım birlikle.
Şu köhne dünya olsun cennetin son kurunu,
Sonsuz saadetlere kavuşalım dirlikle.
Ey sevgili Allah’ım duamız budur bizim,
Tüm beşer kalbindeki şefkat tohumlarını,
Ağaç ederek kabul eyle duamız bizim,
Daim eyle beşerin bu son miraçlarını…
(25. Şubat. 2007 – İzmir)
Ali Oskan
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
--------------------
Bu şiirin hikayesi:
AÇIKLAMA:
Alemlerin Rabbi olan Sevgili Rabbimiz bizden, bir ilk adım istiyor ve bu zor bir şey değildir. Şu dünyada nice nice ilk adım isteyenlere biz nice onlarla adım atıyoruz ki, hem de hayatımız boyunca defalarca. Sevdiklerimiz için, aşık olduklarımız için, malımız için, paramız için pek çok adımlar atıyoruz.
İşte bunun için Allah bizden sadece bir ilk adım istiyor. Bakara suresinin 257. ayetini dikkatli okuduğumuzda; “Allah, iman edenlerin dostu ve yardımcısıdır; ” diyor, iman etmeyenlerin değil, ardından “onları (yani iman edenleri) inkar karanlıklarından kurtarıp hidayet nuruna kavuşturur.” diyor, yani bu ayet apaçık Allah iman edenleri inkar karanlıklarından kurtarıp, hidayet nuruna kavuşturur diyor. Bu ayete göre, demek önce biz iman edeceğiz, yani ilk adım bizden olacak, sonra hidayet nuru bize gelecek. Acizane bana göre, kastedilen önce biz Allah’a iman edip Allah’ı tanıdıktan (marifetullahla) sonra, bize hidayet nuru verilecektir.
Yani, Allah: “Sizler tam iman etmemiş iseniz sizi hidayete kavuşturmam” diyor. O halde bizler de öyle iman etmeliyiz ki; Allah da Hadi ismiyle hidayet nurunu bizim kalbimize yerleştirsin inşallah.
(25. Şubat. 2007 – İzmir)
Ali Oskan
ALLAH RAZI OLSUN EFENDİM......
RABBİM HEPİMİZE TAHKİKİ İMAN NASİP ETSİN.........
HAKİKATİ ANLATAN KALEMİNİZ DAİM OLSUN İNŞAALLAH....
Hakikat yolunda zorda milletim,
Zamansız afetten kolla Allahım.
Sıkılmış boğazım ve hürriyetim,
Riyakâr niyetten kolla Allahım.
Aczimiz pek derin zihnimiz viran,
Kirlendi sineler tozlandı Kuran,
Sendedir kurtuluş sendedir derman,
Vatanı zulmetten kolla Allahım.
Her halim sis duman her halim kahır,
Hissiyat kör olmuş vicdanlar sağır,
Sabır ver Allahım derdim çok ağır,
İmansız adetten kolla Allahım.
Sendedir saltanat Sendedir kudret,
Sendedir hidayet Sendedir hikmet,
Sendedir büyüklük Sendedir vahdet,
Ümmeti töhmetten kolla Allahım.
Ya Rahman affeyle imanım tamdır,
Hikmetten sual mi ulu nizamdır,
Benimki bilmem ki ne menem gamdır,
Ömer i cinnetten kolla Allahım,
05.04.2006 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
“Siz ey iman edenler, tekrar iman ediniz”.
“İmanınız inmedi akıllardan kalplere”,
Akıldan kalbinize imanı indiriniz.
kutlarım yüreğinize sağlık
Ahmet Süreyya DURNA
TÜM YORUMLAR (14)