Unutumuş bizi yazık sevgili sandığımız.
Beyhudeymiş yıllardır tutuşup yandığımız.
Duydum ki,yılda birkez anmıyormuş adımı;
Kutsal bir dua gibi adını andığımız.
Kadehte son bir yudum,içmeden gidiyorum.
Gönül evi kapalı açmadan gidiyorum.
Azrail dolu-dizgin peşim sıra koşmakta;
Ama ben ağır ağır kaçmadan gidiyorum.
Dane yoksa içinde,o başak neye yarar.
Işık yoksa o gözde,yeşil-ak neye yarar.
Seninle'cennet'dünya,sen yoksan bir 'cehennem'.
Seninle olamazsam,yaşamak neye yarar.
Ne bu hal koca Dünya,
Yıllar yılı daha sen,
Bıkmadın mı dönmeden?
Yeter artık dönme dur!
Ne sende hayat kaldı,
Ne de insanda huzur...
Renk renk umutlarım kelebek gibi,
Ha açtı açacak bir çiçek gibi.
Özlemle gözlerim mor ufukları;
Mutluluk perisi gelecek gibi
Gözümde ne bir arzu,ne ihtiras kalacak,
Geriye biraz hüzün,biraz da yas kalacak.
Bir elveda demeden,göçüp-giderken burdan;
Şu yaralı yüreğim sana miras kalacak.
Masamın üstünde solgun bir resmin,
Yıpratıp atmak mı? elimde değil.
'Unutma'şerhiyle imzan ve ismin,
Seni unutmak mı? elimde değil.
Şimdi ayrılıktan söz ediyorsun,
Hayal kuruyorum...
Hayal su ya;
Bir evim oluyor güya...
Bir bahçe ortasında,
Çiçekler arasında.
Her tarafı yemyeşil,
Umutla tutunduğum kupkuru bir dal imiş.
Yillarca dinlediğim fincandaki fal imiş.
Aynalar haykırıyor,gerçekleri yüzüme;
Gençliğim renkli rüya,ömür bir masal imiş.
Ufukta ne ışık,ne de nur kaldı.
Yerde ne hayat,ne huzur kaldı.
Yıldızları fethetse de ne yarar;
Duygusuz insanda boş gurur kaldı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!