Dilin kırbaç,
Şaklar olur.
Acıtır.yakar.
Yakar tenimi.
Acı kokan nefesin,
Sürgündeyim.
Sürgünlerimden uzakta.
Dallarım, yapraklarım.
Hasretten kuruyan dudaklarım.
Bu gün yine efkardayım.
Boş beşikte, bebek beleme.
Unlu aşa, kepek eleme.
Var git, var git sürüne.
Denizde yunup, derede boğma.
Makina verip, sapana koşma.
Işık kararınca ortaya çıkıyor.
Tahtakuruları.
Kirli yatağım, ziyafet sofraları.
Sabah kalktığımda,
Bana hatıraları,
Yetişmez bahara bu maraz ömrüm.
Hazan mevsimidir, biçare gönlüm.
Nadide çiçeklerle bezensede,
Çimen yeşilindeydi benim gözüm.
Vurdu, dalga dalga yaralı kalbim.
Yalnızlık kayboluştur
Kayıp şehrin en ücra sokaklarında
Yalnızlık korkudur
Boynuna dolanmış yağlı urganın ucunda
Yalnızlık yanmaktır
Usul usul fitilsiz yağ kandillerinde
Sağır gecelerden bir gece,
Bir dilsiz ademoğlu.
Hep düşünürmüş, acaba ne?
Gülermiş neden?
Ağlarmış niçin?
Sıkılmış, sormuş sağır gece.
Üzerindeki, leylak rengi elbisesi.
Kulağına taktığı, mavi renkli küpesi.
Konuşunca yüzüme vuran.
Badem çiçekleri kokardı. Nefesi.
Ellerine, yeni yaktığı kınası.
Şehvet salyasıyla ıslak dudaklara.
Çırılçıplak bakan, kıpışık gözlere.
Manasını kaybetmiş yüze,
Sayfalarca yazılır, düzmece.
Boyahaneden çıkarılmış saçlara.
Yolumu kar saydım. zararda biter.
Doğruyu ar aldım. benimle gider.
Bulutu mal ettim. terkime geçer.
Benide bi emmim, özümdür sözüm.
Adamı sor dile. Bülbülü güle.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!