Bu kaçıncı biliyor musun?
Çarparak geçiyor şehrinden
Hatıraları demetleyen
Seni unutmayan bu yürek
Sevgilinin elleri ellerimde
Sevdası varken gönlünde
Yaşanırken dışarıda bahar
Sevinç hiç durur mu içeride?
Masmaviydi olanca gökyüzü
Enaz Güneş kadar sıcak olduğunu sanıyordum
Meğer buzul kadar soğukmuşsun bilemedim
Kara inat hepten beyaz olduğunu sanıyordum
Kara bahtım kadar karaymışsın bilemedim
Yaşam diye bildiğim
Başlar anne karnında
Dokuz ay on günde
Gelişimini tamamlar karnında
Doğum gerçekleşir sonunda
Desen ki neyi kimi arıyorsun
Hele garibim de sen bu şehirde
Can ciğerim cevabım şu olurdu
Ah beni benden çalan sevdamı
Desen ki bu sevda seni nasıl buldu
Senin kendine bağladığın
Senin için çarpan bu kalp
Aşkım biliyor musun?
Tekliyor artık
En ince detaylarını kaydedip
Kendinde toplayan
Dört mevsim bahardır onda
Zehiri damıtır bal eyler
Kurdu kuzu ile güder
Sevgiye inanan yürek
Vefası hep çıkar öne
Özgürlük farkına varılarak yaşandığında verir haz
Yokluğunda özlem duyulur kavuşuncaya kadar çıkar avaz
Kaybedilenin kıymeti artar
Elde edilmişin rahatı batar
Üstümde ayaz
Altımda beyaz
Bilmem ki görür mü bu beden
Bir daha yaz
İnsanoğlu ya bu çok arsızdır
Soğuğu görünce de yaslıyız dır
Kapımda sonbahar
Rüzgâr ıslık çalıyor
Gözlerim dalıp gider
Geçmişten seni arıyor
Kapımda sonbahar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!