Seher yeli eser, gider.
Gençlik seli yıkar gider.
Önünde duranı alır gider.
Büyüklerin içinden kan gider.
Coşkusunda ölçü sınır yoktur.
Demli bir çayın üstüne
Nemli tütün yakarken
Köpürdü kabardı gönlüm
Ak dalgalarına algın dalgın bakarken
Alıp götürdü meltemin
Yüksektir dağı, serttir havası,
Nehirler coşkun, serin yaylası.
Halkıda yoksul, bitmez çilesi,
Allaha kalır tümden duası
Geleni durmaz, giden sorulur
Temizdi kalbin çabuk kanardın.
Yapılan oyunlarda aldatılırdın.
Saflığı ve gençliğinle yandın.
Kara toprağı sıcak mı sandın?
Neydi bilmen senin acelen,
Sensizliğinde beni
Sert rüzgarlar taşır
Haşin dalgalar taşır
Şaşkına dönerim başım dolanır
Çaresiz kümelenirim
Zira ben kumtanesiyim
ŞehŞamil’e tabiydiler
Çara karşı asiydiler
Yurtlarından edildiler
Kafkaslardan gelmiştiler
Adige boyu çerkezdiler
Düşüncelerde ufuk,
Karanlıklarda Güneş,
Korkularda cesaret,
Barikatlarda dirençsin.
Bağrı yanıklara su,
Ufuktan bir güneş görünüp
Yurdun karanlığını dağıtınca
Kirli olan ne varsa,
Temizlenip atılınca,şaşma
Haksızlıklara son denilirse,
Kardeşkanı üzerine sofra kurulmuş.
Kan emiciler çanakları yalar olmuş.
Evlatları anneler onlar için doğurmuş.
Yurdumun her köşesinde yaslar tutulmuş.
Umurunda mı beylerin Ahmet vurulmuş,
Karaduttu, kopardım.
Elkızını, yar sandım.
Kardeşleri, vurdu beni.
Al kanlara boyandım.
Karadutu yiyemedim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!