Karşımdan bakarken çağdaşlık ve aydınlık
Gafil miyim dönüp bakayım sana karanlık
Bilirim dönem dönem kapılmış insanlık
Örnekleri görülmüş bak tarihler tanık
Sen gecenin karanlığına benzemezsin
Giderdik yaz tatillerinde
Köyümüze ailece birlikte
Hayal meyal hatırlıyorum
Küçüktüm çünkü daha
Hafızamda yer tutmuş olan
Sabah uykudan uyanınca
Doğmuşsun kara güne,
Güneş doğmamış üstüne.
Ay ile yıldızı ne edeceksin.
Hayata küstürmüşler.
Güldürmeyip üzmüşler
Sana kavuşup, sevgimi verip,
Sıkıca sarabilmekti özlemim
Beşiğini özenle sallayarak
Ninnilerle uyuta bilmekti özlemim
Derin uykuda iken veya
Ne yapsam ne etsem
Aklımdan çıkmıyorsun
İşte, aşta, özde sözde
Günün sonuna gelinmiş ise
Oturmuşumdur tek başıma
İş çıkışı yorgunluk çayı içmeye
Sen adına has ikliminde
Dört mevsim yeşili yaşarsın
Kar eksilmez Toroslarında
Çukur ovanda ırgat yakarsın
Maki, orman yeşil gelinliğin
Ayrı dünyalarda büyürken
Çocukluk ve gençlik sevdamız
Odağında iş vardı
İşte orada oldu ilk tanışmamız
Önce kıyılarda çarpıştı
Hırçın dalgalarımız
Hayat dediğin;
Geri dönüşü olmayan
Tekrarsız
Neti olmayan
Zamansız
Pardon demeye fırsatsız.
Kurban eyleme kendine canan
Kalsın bedende bırak ta bu can
Kanım ruhum yine sana aksın
Yeter ki kalpte kalsın azıcık heyecan
Sabahları erken kalkan,
Kuru, yavan kahvaltıyla, işine gidenlerdenim.
Yerküreyi taşımış gibi, yorgun oluşum
Ailede yedi kişiye bakışımdandır
Çelimsizliğim, kavrukluğum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!