bir ılık rüzgarı tatmadı bağrım
kalmadı baharın eski busesi
duymuyor kulağı sanki sağırım
ne kuşlar çığlığı ne kedi sesi
asabım bozuk hal gitmese hoşa
açık kapalı hava da
her an şiir yazmak isterim
yumurta mı? var tava da
bir an şiir yazmak isterim
pas gönder bir hele şutluk
eğer suçun varsa gezersin çok kat
çok çekirge zıplar bu sene dama
beyoglu tarafi polise dikkat
kimlik soruyormuş koşan adama
hırsız ugursuza dişi bileyip
pulluğu kuyruğa bağla pim ile
traktör çukuru eşesin gitsin
işsiz güçsüz aylak üçyüz amele
ardından boruyu döşesin gitsin
mümkün değil kıyma almam köftelik
yani yakin olda ister
ayak altim muz atarak
bana biraz ilgi goster
su yarama tuz atarak
surdu sanal da kim izi
yorgunum bir hayli ağrır baldırım
adım sallıyorum meskun mahalde
gecenin yağmuru ıslak kaldırım
adım sallıyorum meskun mahalde
şu dünya düzeni öyle bir pis ki
tenime diken batıyor
sarıyor içimi sancı
ülkemiz çalım satıyor
medyanın yalaka yancı
atıp takla kalkıp amut
dişleyip niçin ısıra
garibanı bu kurt sürü
takip et git ardı sıra
Nazım'ın izinde yürü
cebi yok üç metre bezin
dil damak kurur susarsın
edepsiz yanı susarsın
desen de vermez edepsiz
taşıp her yanı su sarsın
ilk bahar da dört yan ılır
kibriti bul önce sonra mum ara
başlamıştım o gün içki kumara
çünkü gelmiş idi bana kelepir
palas pandıras otel 46 numara
yak ocağı ahşap ise kır asa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!