boğarsın kağıdı sözcük öbeğe
cezbeder meraklı tür de kimseni
bir anıt yok idi şehrin göbeğe
heykel isen söyle dikeyim seni
bu meyan dökülür kafa da tüyler
yıkanıp her daim almalıdır duş
terleyerek su da sıpaya dönsen
ey kendini şair zanneden berduş
eşşek çobanı da olamazsın sen
zatını saymazsın asla faniden
serenat merhem olur.. her an yanan sinene
çünkü bazı kız meyil vermez pısıp sinene
ne ayağim da palet ile dibe dalmışım
nede ben çalmak için bir ud almışım
dalmışım yari yoldan tekrar dönüp dün geri
sap takmaz fırçaya varma nadana
sandalye üstünde yapar badana
kendi kara duvar evde oturur
besler ak damlarda kurbana dana
dana beslese de yapamaz o kar
bir süre daha gidilir
dili lal kulağı sağır
kıvrılır hep ağır ağır
düz de tükenince hayat
kara toprağın bağrın da
un eler hamur yoğurtur
yıkatır üst pis dedikce
en az üç çocuk doğurtur
sistem adam istedikçe
men olur yüzün güleri
kalksam sabahleyin erken
sen gelirsin aklıma
dondurma ısırıp yerken
sen gelirsin aklıma
atar balkona çengeli
görmesin bir anlık dalgınlığını
kapitalizm emer kanını senin
tamtakır kurutur özbenliğini
bırakmaz insani yanını senin
bir eli yağ balda çatarlar keyif
değil uzağı yakın da
aşkı buldum aşkı buldum
mavi gök bulut akın da
aşkı buldum aşkı buldum
biri seni dışladı mı
birgün infilak edecek
volkanı ani
ufuğun da görünecek
yol gani gani
dileğim az çekip zahmet




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!