Zifiri bir karanlık çöküyor,
Sonra mısralarıma dökülüyorsun.
İlmek,ilmek işlenip zihnime vuruyor gözlerin,
Şiir olup taşıyorsun dört duvardan.
Ey sen güzeller güzeli,
Karşılık beklemeden de sever insan
Uğruna ölünecek şeyler var inan
Eğer bir gün söz konusu olursa vatan
Gurur duysun senle kefensiz yatan
Kanamadan çocukluğun neşesine
Taht kurduk dertlerin köşesine
Akıp giden zamanadır bu inat
Ne bu telaş söylesene be hayat
Mutluluklar koca bedende esir
Sensiz geçen dakikalar,
Herbiri bir asır eskitiyor yüreğimi.
Gezegenler duruyor, denge bozuluyor,
Depremler oluyor içimde, volkanlar patlıyor.
Sensizlik düşüncesi yıpratıyor beni,
Derince bir sevdayı ah eyle ey gönül,
İmtihan bağından dermeden bir deste gül.
Verirler mi sana Bâki alemde bir ödül?
Sanma ki bu fani dünya sana yâr kalır.
Tasalanma ey gönül, gelecek sonu elemin.
Umudum,
Güzel Gözlüm,
Can Parem;
Sen karanlık dünyamın kandili
İlmek ilmek doku aşk denen mendili.
Yeşeren düşlerime can suyu gözlerin
Yusuf'un düştüğü kör kuyu gözlerin
Canı bedene sığmaz eder bela gözlerin
Deme hayat veren bir çift ela gözlerin
Güzelller bayram günü süslenir,
Seninse bayramları süslüyor yüzün.
Ay ışığı yüzünün parıltısına sönük kalıyor,
Güller utancından kıpkızıl kesiliyor sana.
Yürüdüğün yollar yeşilleniyor ansızın,
Hasret gelir
Ellerin gider soğuk akşamlarda
Bir türlü yakamı bırakmaz gurbet
Seni sarmak için bir daha kaç asır beklerim
Kimbilir
Hani koparya içinde fırtınalar,
Düşman olur baktığın aynalar,
Uçamaz artık yüreğindeki turnalar,
Ah bir bilsen nasıl hasretim sana.
Hani bağlarsınya başına karalar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!