Boynunun kıvrımlarına dolanmak vardı ipince
Gözeneklerinden taşan emeği
İçerek beslenmeliydi aşkım
Kanım,
Etim,
kemiğimle
Ağır adımları hızlandı zamanın
....................................................
Dallanmış kollarımda konakla yaşam
Ve göçme bedenim soğuyunca
Uzak iklimlere…
Susma Erinona!
Gözlerinde ürkmüş
Ceylan kaçışları…
Gözlerin ki…
Günün akına oturmuş
Kara bir dolunay timsali…
Aşkın uç noktası…
Kaybetmeyi
göze alabilmektir sevgili
Nefesi nefesine değse
İçinin titrediği,
Kendinden çok sevdiğin varlığın
Bir kadın geçer içimden
Safir mavisi göğün
Yıkık düşleri koynunda…
Süslü bir cümleden uzak
Anlamlı bir sırra yakın
Konuşur bakışları…
Tünün gerilmişti tülü
geceyle gelen sen…
biraz çekilsen usumun önünden
görebilirdim
uzanmış yatan göğü…
Sen geliyorsun,
toz bulanığı düş-üşlerimin sancısı,
soğuk ellerime uzanıyor usulca, sonra toprağa …
hiçbir zaman acelesi olmayan hüznü
konduğu tahttan ediyor kalp atışların,
adımların usul usul koşuyor sanıyorum tenimden içre,
En tiz perdeden bir keman çığlığısın
sesini avuçlayıp urgan yaptığım,
gece sehpasının üzerinde
titrek bekleyişlerimin
süsü…
son lafı söyledin
git
susmak konuşmaktan yeğdir ya
bazen
İçimde bir deli çığ düşer
çıngıraklı bir yılan gibi
B.B.Y'ye...
Bir samimiyet oturuyor aramızda
Geceden yorgun besbelli
Kanayan yaralarına tuz ekmişsin
Ben de usulca öpüyorum ki geçsin
değerli arkadaşım seni seviyorum şiirin çok güzel yüreğine sağlık bu şiiri bize okuma imkanı verdiğin için teşekkür ederim