beni ben yapan Annem'e...
Yokluğun düşüncesi bile her gün batımında
İçimde yanan kızıl bir hançer olur Annem.
Gecenin en zalim saatlerinde,
Çıkmaz yolların darlığında,
Yaşayan Yarın'dan Duyuru
Bir süre önce genç şairler olarak bir araya geldik.
Amacımız şiir dünyasına genç bir soluk getirmekti.
Beş kişi ile başladığımız yolculuğumuz hızla büyüyerek düşündüğümüz sayının da üzerine çıktı.
Sonunda aylardır yaptığımız çalışmaların ilk ürününü elimize alıyoruz.
günün gönül açan maviliği
girdikçe gölgelerin hükümranlığına
İstiyorum ki…
Musa’nın asası dokunsun
siyahın zindanına …
hem âmâ hem lâl olan sevdamın
Karanlıkla örttüm gözlerimi bugün,
Karamsarlığıysa sıyırıp aldım gönlümden.
Sensizliği tüketircesine seni yaşadım an an...
Bir de mektup yazdım 'Sevgiliye' diye başlayan.
Yağmurun ezgisini sesin sandım bugün,
Saklandığım yerlerde
bulurum kendimi
buldukça kaybettiğim
bir emanetim
kulaklarımda dilsiz
bir uğultu
Neşeli bir çocuk gibi
parmaklarımızın arasından
Aktı zaman
Başladığı an mutluluk
Kim çevirir bu kum saatini?
Anlamam
(Yalçın kardeşime....)
Sensizliğin en tenha köşelere bile sinen
Acı kokusunu çekiyorum içime
Kulaklarım duvarların yaktığı ağıtların acısıyla uğuldamakta
Ne zaman bir yağmur damlası vursa pencereme
I.
Bilirsin
Islık çalmak özgürlüğü
Anımsatır bana
Sen ne kadar şeytanları
alacakaranlık….
birkaç hayal adım…
az sonra ezan sesi…
şeytanı ürkütmekte…
ay güneşe sesleniyor:
-nöbet sırası sende...
susma…
gece kuşlarının çığlıklarıyla karışsın
damarlarıma bu esrar
sesinin tınısında raks eden cariyeler
gözlerinin ışığında oynaya oynaya
sokulsun iliklerime kadar
değerli arkadaşım seni seviyorum şiirin çok güzel yüreğine sağlık bu şiiri bize okuma imkanı verdiğin için teşekkür ederim