BİZİM SU VERDİĞİMİZ
Başakları biçer gibi biçtiniz
körpe fidanları,
toplayıp teker teker
dillerden sayfalardan,
BİLSEM Mİ BİLMESEM Mİ
Sana gönül koyamam
nefesin beni kovalasa da gün boyu,
uzayacak gölgem, ikindi sonları
sana doğru,
KÜSMEYİN
El salladım körfezin dalgalarına
Kaz dağlarının doruklarında,
aralayarak zeytin dallarını
öyle bir nefes aldım ki,
GEL DE ARAMA
sesleri geliyor, Kızanlarla Levantenlerin, duyuluyor
Buca’nın sokaklarında, gözlerim durmadan arıyor
begonviller, üzüm salkımları, pembeli morluymuş
bir zamanlar.
NE DEMELİ
Bir dal uzanmış,
deniz sessiz, dinleniyor
yapraklar korkusuz, kımıldamıyor
sanki dost olmuşlar,
Sevinmek benimde hakkım
en içtenini duyarak mutlu olmanın
hele ektiğin tohumun meyvesini toplamak
her şeyine katlanarak,
ay ışığında serenat yaparcasına
bostanını suladığın da suyun sesini eşlik etmek
KIRMAYIN BENİ
Zeytin ağacıyım ben
ayaklarım toprakta ellerim tanrıyı arar
kim bilir hangisi önce bulur
kim bilir hangisi önce tutunur
KIYMAYIN EFENDİLER
Bulutları ülkem yaptım, yaptım da düşünmedim
saldırgan rüzgarları, yağmurla bir oldular
talan ettiler pamuklarımı
dost bellemiştim, bilebilir miydim, bilseydim
SAHİ Mİ
Gözüm de görse, elim de tutsa
bilsem de sevdiğini ararım,
bende misin
Gözü kapalı, şaşırmadan
Geziniyor harfler, satır satır
O kadar çok alışıklar ki özgürce dolaşmaya
Hiç çarpılmıyorlar bir birlerine rakamlar gibi
Tekken anlamları yok
Bir şey oluyorlar yan yana geldiklerinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!