Hidayet Şakalar Şiirleri - Şair Hidayet ...

Dört gündür çıkmıyor fırsat gastesi,
Muhtar emmi gasteciye ne oldu?
Can veriyor dedi kodu hastası,
Muhtar emmi gasteciye ne oldu?

Gördüm ki; yürürken başını eğdi,

Aydın, aydınlığı bil medeni batı değil.
İslamcılar Türkiye İran’dan kötü değil.
Feminist, hak içinde öyle bir hak vardır ki;
Bizde kadın namustur, kaldırım otu değil.

Küçük yavrum kendin olmak istersen,
Oynadığın küllükleri unutma.
Gün gelipte rahat bir ekmek yersen,
Orağı ve ellikleri unutma.

Sende değişirsin zaman aktıkça,

İmtihan var imiş ve işverenler
Hak-Hukuk diyormuş inanıyım mı?
Güç bulup gönlünce devir sürenler,
Hakkını yiyormuş inanıyım mı?

Ellerken hayatın diş yarasını,

Sevginden yudum yudum içip aşkı bulmuştum
Her canım deyişinden bir teselli bulurdum
Ben umut yolcusuydum, sen engeldin önümde
Aşkın acıydı ama ben yine de mutluydum.

Düşen bir yaprak gibi solan hatıralardan

Yalanlar önden gider, gerçeklerse arkadan,
Ürkütünce menfaat boy gösterir aradan.
Duysan gönlün üşüyüp buz kesilir sevgiler,
Görsen miden bulanır kokmuş politikadan.

Pohpohçuluk sanat oldu kişiye
Menfaat mertliği geçer oldu duy!
Meydan davulcuya beyden hediye,
Pehlivan korkudan kaçar oldu duy!

Maraton başladı, atlet atakta,

Yıllardır krizdeyiz, yıllardır saltanat var.
Zorbacı hak sahibi, düşkünde kabahat var.
Kriz krize girip alem kriz olalı
Çalışanın sırtından yatana mükafat var.

Geçmişi özlemle anarken gönül,
Yürekte duyulan sızı perişan.
Ne bülbül ötüyor, ne açan bir gül,
Hasretin baharı, yazı perişan.

Köşede bir defter yıllardan kalmış,

İlaç diye ot mu bastın yarama?
Bırak beni, sardığını istemem.
Gidiyorum gelmem gayrı, arama,
Doktor gibi sorduğunu istemem.

Bilir bilmez vere vere “pelesin”