Hapishaneye sen hele düşte gör,
Ne gelenin olur nede gidenin,
Kulağın duymaz gözlerin olur kör,
Ne soranın olur nede duyanın.
Kapıdan içeri adım atta gör,
Ümmü Haram annemiz,Resulullah teyzesi,
Resulullahı gelir,çok ziyaret ederdi,
Tarardı saçlarını,yemek yedirirdi Ona,
Resul birgün uyudu,gülerek uyandı da.
Peygamber koydu adını,
Hz.Ali Allahın kulu,
Haşimidir onun soyu,
Hz.Ali Allahın kulu.
İlim şehrinin kapısı,
Velayetin O’dur şahı,
Şah-ı merdandır lakabı,
Hz.Ali Resul damadı.
Oturuyordu Hz.Davut,
Bir ara gördü bir kurt,
Hemen içinden geçirdi,
Hakkın muradı ne dedi.
Bütün sırlar bilinecek,
Günahların görülecek,
Lime lime edilecek,
Yanacaksın narında sen.
Geçti ömrüm boş işlerle,
Amelim az hep nafile,
Yaşım geldi bak elliye,
Geçen ömre ben yanarım.
Her sabah yeniden, kurulur dünya,
Seherde açılır,eller Mevlaya,
Rızıklar edilir,taksim sabahta
Kimine bir damla, kimine derya.
Bir acayip dünyadır kimi güler kim ağlar,
Fakir zengin karışık aşılmaz burda dağlar.
Bir acayip dünyadır zengin fakirden besli,
Müslüman fakir burda,zengin yahudi nesli.
Bu dünya yalandır kimseye kalmaz,
Her gelen sonunda bırakıp gider,
İnsanlar uykuda farkına varmaz,
Aldanıp dünyaya boyanır gider.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!