Tarihin hangi dehlizine girsen,
Kana göz yaşına bürünür-sün.
Kabul görmez ön yargılarında,
Kendi iç dünyana tükürür-sün.
Çocuklarını ayıran analardan
Kardeşlerini boğazlayan beylerden,
Sen dahi adam bilirdin, cam çerçeve içinde suretin,
Ne oturuştu öyle, o ne kalkış; bu ne ihtişam.
Duruşu heybetli bakışı deli bir şahin,
Bacak bacak üstüne çalışı devri muazzam.
Kelaynak kuşlarından sonra bir o kaldı
Aşkın matematiksel yanı yoktur.
Eşitliğin diğer yanı sıfıra çıkar.
Yarayı kanatmak yerine sarmak gerek.
Konuşmayan diller
Samimiyet olmadan uzlaşma olmaz
Sevgi almayan sevgi veremez
Aşk ilk lambasını tutsaklıkta yakar
Tutsaklığı kabül etmeyen aşkı bulamaz.
Kocaman ayakların olacağına,
Minicik ayakların olsada,
Ayakların aydınlığa koşsa,
Karanlığı yırtarak.
Kocaman ellerin olacağına,
I.
Bir dost tanırdım,
Açık çay içerdi.
Fırsatını bulursa,sıcak su.
Şimdi içerde....
En koyu çayların içildiği yerde.
Sensiz sessizliklerde çıldırdığım,
Umut sancısına gebe kalan,
Yalnızlığım sabahında,
Uyuyan akşamları neyeleyim.
Sağa sola dönmeyle gelmeyen uykular,
Merak etme beş kere beşin ne ettiğini
Yirmi beş den beşi geçmiyorsa eline
Ve üzülme adam sanıp da yanıldığın da
Artık sahtesi yapılıyor her şeyin
Senin de gördüğün o,orta Anadolu da
Sevdaları asılmış,
Hor görülmüş bir ülkede....
Bey olsan,ağa olsan ne yazar.
Baykuşlar dünemekte,
Oturduğun evin damına.
Öyle zordur ki sevdayı saklamak yüreklerde
Haykırmak istersin zehir zemberek
Bir çığlık olur,kopmak istersin karlı dağ başlarından
Ayazından dumanından sıyrılmak çırıl cıblak
Tertemiz duygular içinde
Ne güzeldir canan seni seviyorum diyebilmek.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!