Orhan Veli de görmüş buraları
Yol Türkülerinin izindeyim ben
Zonguldak kıyıları görülmelik
dalgalar şarkı türkü söylüyor yaz kış
ezgiler kayalara bırakıyor notaları
bak mırıldan sen de söyle
kara lastik giydin Kara Ercep
karlı kışta kara lahana yedin
avucunla besledin kara keçiyi
dondu eldivensiz ellerin kara kışta
ıslıkla söyledin kara tren türküsünü
gaklarken dumanlı ufukta kara karga
kes
al eline
mızıka yap
dudağına götür
delik delik üfle beni
her delikten ayrı ses
kır al kalbimi
gamlı dolaptan çıkar
cıvıltılı parka taşı
sızmasın sınav sızısı
ışısın gönlümün gözü
güvercin gözünde su
ortaklar görmeye gelmişlerdi beni
ahırda yatıyordum geviş getirerek
göbeklisi kaldırdı sarsarak
kalçalarıma, sırtıma bakıp sevindi
beklediği eti verecektim belli
boynuzlarıma bakıyordu çelimsizi
El etti
Mevlana gibi.
Fısıltıya düşürdü kahkahayı.
Çıkarıp silgiyi
Siliverdi fısıltıyı.
Dudak okuyorum şimdi,
Er
biz buzlarla bilendik
güneşlerde eridik
alıştık zorluklara
karlı dağda er idik
ölürsem üzüleceğim tek şey var
o da sevilecek kadar sevememek
müzik büyüler
silah öldürür
silahı öldür, müziği güldür
savaş biter, kardeş gelir
Bütün çocuklarımızın güz soğuğunda değil yaz sıcağında büyümesini ve yaşamasını, o yazları da çok beklemememizi diliyorum.