Uzun bir yolculuktu; kat ettiğim.
Dokuz aylık bir yoldu, geldiğim.
Bir damla kan pıhtısından,
Var oldum, vücut buldum.
Dünyaya indiğimde başladı; rüya âlemim.
*-* Şah'a Doğru Gider Yolumuz *-*
Şah'a doğru gider bizim yolumuz,
Muhammed Ali kol-u kanadımız,
Hatay-i nefesleridir çoşumuz,
Pir Sultanla haksızlığa asiyiz.
*
Bir labirentin içindeyim,
Çok karışık hayat atmosferim,
Hayat mı bana karşı zalim.?
Yoksa; ben mi hayatı anlamıyorum…?
Etrafım, dost, akraba görünenlerle dolu.
Fakat ben yalnızım,
''O Bir Sevendir, O Bir Sevilen…''
Eriydi onu tanıyan, her yüreğin,
Rengiydi işinde o, dermana ömrün,
Er adı; tamahkarı değildi narhın,
Narhla değil, sevgiyle besledi özün.
Ak gömlektir sanı, doktor mesleğinin,
Ne güzel yaratmış bilir misin, seni yaradan,
Esersin yel gibi ruhumun derininde her an,
Şensin bende yepyeni umutlar uyandıran,
En temiz duygularla, yüreğimdir sana koşan.
Tatsız geçiyor, sen olmayınca tüm zaman,
Uğruna ölmekte olsa, hazırdır bu sevdalı can,
Hayat olmuş bize tuzak,
Hasret olmuş bizde yumak,
Çekilmez ki yaşam çekek,
Rakı şarap getir içek.
*
Kadehleri tokuşturak,
-*-*-*- Karanlık Köşk -*-*-*-
Bu bir hasret sancısı, tarifsiz acısı, yaşayan bilir.
Parmaklığı, duvarı, göz kamaştırır, dirhemle öldürür.
Ömrün akışını değiştiren bir çileler köprüsüdür.
Şu mahpushaneler binlerce ömrü, törpüleyen törpüdür.
-
İftira özünde, husumet yumağı,
Kaplamış gözünü, dünyalık çıkarı,
Bir mertebe, insanı mı yapar, insanı?
Şer saçar, kin kusar, görmezsin hatanı.
*
Baş yastıkta, el vicdanda düşümdün mü?
Gözyaşları dökülür…
Helâlaşıp gidilir,
Sanki ciğerler, parçalanıverir…
İşte o an var ya o an, ayrılık anıdır.
Özlenecek her şeye,
İlim, bilim; sanatla bulur değer,
Vefa; insanı insan kılar, meğer…
Ben değil, biz olmak gönülde eğer,
Yüreklere can gelmiş, cana değer.
*
Bıkmadan, yılmadan, yorulmadan iş,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!