Hakilik haktandır, hoş gör kusuru,
Açlık ile eğitiver nefsini,
Muhammed Ali’ye bağla yolunu,
Hakkın kelamıyla süsle dilini.
Gönül hakkın evi, gir bak neler var.
Geçen ömür, geçer gider,
Yara sarmaz, eller, eller.
Bir gün solar, açan güller,
Yara sarmaz, eller, eller.
*
El dediğin, yâd’dır yaban,
Bir yandan; milli, siyasi, bir yandan dini,
Susmuyor, kavgaların dili...
Tağ ezelden şimdiye,
Bir sonuç çıkarılmamış, belli ki.
Hangi akıl, hangi amaca...
“”Hayatın Sillesi””
Hayatın sillesi inmiş yüzüme,
Akşamın zifiri çökmüş günüme,
Tadı yok yaşamın, dünden bugüne,
Hayatın sillesi inmiş yüzüme.
*
… Geldim…
Düştüm gurbet ele neydi emelim,
Dertlerime derman bulmaya geldim
Faydasız (takatsiz) idi yaralı yüreğim,
Akan gözyaşımı silmeye geldim.
*
*-*-*-* İzmir’de Günbatımı *-*-*hd
Masmavi gerdanına kordon dolamış,
Saat kulesinden kolyesi,
Fayton desenli küpeler takınmış.
Edalı bir yar gibi denizi,
Nazlı, nazlı dalga da yaparmış.
Yüreğimiz kini bilmez, gönlümüz nefreti…
Kıskanmadık hiç; eş, dost, başarılı, zengini,
Gıybetimizi eden, ana baba, bacı ki,
Dilerim Allah’tan, kurdeşen olsun dilleri.
*
Ne gönderin bir selam, ne konuşun arkadan,
-*-*- Unutulur -*-*-hd
En derin acılar,
Geçmişte kalan hatıralar,
Ölünün arkasından tutulan yaslar,
Unutulmayan,
Unutulmaya yüz tutmayacak sanılan,
Sevgidir; insanı insan eyleyen,
Sevgidir; dertlere derman eyleyen,
Sevgi; çölde suyu gülü yetiren,
Sevgi; kurt ile kuzuyu dost eden.
Dilli ile dilsizin ortak dili,
Ne oldu bilmem,
Ne oldu bize;
Umutlarımız tükendi,
Ranza gibi üst üste,
Hayatlarımız istiflendi.
Açık olan gönüllerimiz.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!