Arsız gönlüm arlanmaz mısın?
Nice taş yedin, yârden sızın,
Yar uğrunda, kulsun kölesin,
Arsız, yinede, arlanmazsın,
Hayâsız gönül, yare arsız,
Yoruldu ruhun, yoruldu şu bedenin,
Bozuldu sağlığın, bozuldu düzenin,
Sırılsıklam, zom olmuş ayyaş gibisin,
Geçen ömrünü çift yaşamış haldesin.
*
Bir yanında kuyunu kazan insanlar,
Silerim; bir kalemde silerim,
Şüphe sezer de, duyarsam eğer,
Acımam billâh, çeker giderim,
Sonu olsa da, pişmanlık, heder.
*
Demem; ne çoluk çocuk, ne yârim,
-*- Er Mektubu Görülmüştür... -*- (Mektubunun Verdiği His) hd
Bu gün askerliğimin yirmi beşinci günü,
Akşam yemeğinden sonra dağıttılar asker mektuplarını
Adım okundu bir mektup da ben aldım...
“Er Mektubu Görülmüştür” kaşesi vurulmuştu,
Tam gönderenin isminin üzerine,
Tuttuğum dallar tek, tek elime geldi.
Bu hayat, adım adım harcadı beni,
Ne gördüm devranı, ne sürdüm demi,
Adım adım bu hayat harcadı beni.
*
Ateşte har, gülde diken, insanda gam…
Unuttum seni,
Unutacağım;
Geceleri rüyama bile,
Almayacağım.
Seni, rüyamda görmemek için…
İçip, içip, deliler gibi zom olacağım.
Kerbela’dan günümüze,
Döner gelir, her yıl bize.
Yaslar dolar, evimize,
Yanar içim, su, su diye…
Yavuzhan’dan bugünlere,
İçimde bir sıkıntı var,
İçimde hüzün...
Hayalimden çıkmıyor,
Işıl, ışıl bakan o, iki gözün.
Ne bir haber var,
Nede iz’in...
Sevmek; suç ise,
Varsın olsun;
Seviyorum,
Suçluyum işte.
Eğer varlığımdan sana,
Zarar geliyor ise,
Deli gönülüm, ne gezersin avare,
Ben; halden hale koyduğun yetmez mi?
Her gördüğün dala konarsın, niye?
Beni; dillere, düşürdüğün yetmez mi?
Nedir benim, nedir senden çektiğim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!