Yanıyor da yanıyor iman eden yürekler,
Söndürür mü yangını kahvelerde perdeler
o perdeler ki ancak imansız yüzü örter
Bu gidişat nereye? nereyedir erenler?
...türkmenkızı...
-Demediklerim-
İstediklerini desinler de
Demediklerimizi “Dedi” Diye demesinler Zila!
~ ~ ~
-Öze Döndürecek-
Sakın ha!
Her mevsimin türküsü
Ayrı çalınır gönül telimde
Ne kadar yazsam yetmez sözcükler
Hep eksiktir bir taraf
Hep anlamlar yarım
Gözümün gördüğü kadardır dünya
Bursa’nın kestanesi
Kor da güzel olurmuş
Uludağ’ın neşesi
Kar da güzel olurmuş
Karagöz’ün edası
Mehtaba dolamıştır akşamlar kollarını
Rüyalara yatıyor Bursa’nın akşamları
Çınarlar gölgeliyor tophane yollarını
Güneş gölde batıyor Bursa'nın akşamları
Uzanır menekşeler vadisinde ovada
"Bursa Şiir Akşamları" diyerek çıktık güzel bir yola,
Selam sevgi yolladık şiir yürekli dostlara.
Aralık'tan sızan şiirler dile geldi
Bu güzel Atmosferde tüm gönüller şenlendi.
Yapmışlar kocaman devasa yapı
Kendimi koca bir kapıda buldum
Tuttum ki elimde kaldı da sapı
Bu şehirde muzip yaramaz oldum
Binlerce defa haykırmak istedim
Ulaşamadı sana
Sesim, nefesim, hislerim
Kabullenmek zor olsa da
Sen içimde dinmeyen bir sancı
Bilmiyorum sonsuza dek
Mübarek bir adam çabuk telaşlı
Mavi gözlü ak sakallı birazda yaşlı
Vakur duruşuyla hep ağır başlı
“Çabuk Hoca” derler zat-ı muhterem
İnsan ayırt etmez sever herkesi
Alay edip lakap taktık
Sorduk hocam caiz midir?
Kusur arayarak baktık
Sorduk hocam caiz midir?
Nesil kaldı dinden uzak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!