yine gün biterken dallarda rüzgar
hüzünlü bir şarkı mırıldanıyor
sanki hayal sanki düş
güneşteki son gülüş
ay kaçar bulutlar koşar peşinden
yakalar bırakır oynar gecede
her şey lisanınca bir şeyler söyler
bir garip uğultu kaynar gecede
düşüncem delirir aklım zindanda
çiçeklere inat karla kaplıyım
aşılmaz dağlarım var
çözülmez ağlarım var
çare ala geyik kaçar ormanda
dalıp da gitmişim buz gibi çayım
Islansam sırılsıklam ısıtan güneşimsin;
Gönlümün sarmaşığı, yazım, iyi ki varsın.
Arkadaşım, sevgilim, mahzun gözlü eşimsin,
Canım, gözüm, hayatım, nazım, iyi ki varsın.
Ölümle yüz yüze geldiğim zaman;
Ölüm, korkutmuyor öldürmek kadar.
Biri gökten güneş düşürülen an,
Biri yeşillerle donanmış bahar...
Ölümle yüz yüze geldiğim zaman
Bir Ankadır sevda Kaf dağlarında
Ateşten deste deste
Mecnuna yapar beste
Bazen uğrar aheste
Leyla’dan geçilen çöl çağlarında
*
harf olur hece olur içimde titreşimler
ümitlerim ve korkum dizeler boyu titrer
*
kan terler gözlerim çektiklerimden
eline el eli değsin istemem
ömrünce tertemiz hallerinle kal
bir hata başını eğsin istemem
seni sen eden o tüllerinle kal
sen hep sen ol olma senden başkası
geceyi mi solusun bütün bir gün boyunca
kavrulsun da bu yoksul günyüzü görmesin mi
kollarına pazubent ayağına pranga
vurulsun da bu kem kul günyüzü görmesin mi
terkedeli huzurum kaç yıl oldu kaç asır
gün geldi haydi desem
gelir mi sevdiklerim
ol şerbetten içmeye
gelir mi sevdiklerim
ölüm denen hayata
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!