dokundu sanki eli
ürpertiler içinde kalıverdi saçlarım
ürpertiler içinde karanlık yağmış deniz
can çekişen ışıltı çırpınıyor sularda
okşuyor akşam yeli
“O gün (kıyamet günü, hesap günü) kendi dilleri, elleri ve ayakları yapmış oldukları şeylere şahitlik edecekler.”
(Nur Suresi, Ayet 24)
benler susacak o gün
adı şiddet olan gün
yapıp ettiklerinin utancıyla baş önde
Kışlar payidar değil
baharı sinesinde saklar durur aylarca
sonra bakarsın toprak
gülücükler dağıtır
kelebekler göz kırpar çiçekler arasından
Bu dünya rüyaydı uyandım eyvah
Gönlüm boş / kapıya dayandım eyvah
Aştın mı eşiği dönüşü yoktur
Merhamet etmezse ben yandım eyvah
09.02.2008
karanlıkların
ve ey aydınlıkların
ve gönlümün sultanı
indiriver kalbime
kaysı mecnun eden
Gece kadar aydınlık, taşlar kadar yumuşak
Ümitlerle apıştım; darmadağın, ağladım.
Zindanlarca hürriyet vaadadilen bir kuşak
Olmanın mutluluğu sardı ağın, ağladım.
Ağladım yudum yudum içerek sabır kadar,
sıkıntı içimde kat kat kördüğüm
sıkıntı içimde çevrilen dolap
içimdedir benim yol vermez dağlar
nerde yol gösteren ölümsüz sağlar
örümcek dolaşan damarlarımda
Ölen dönemez artık, dönmek zamanı değil;
Ölen ölümü yener, dönmek istemez artık.
Hayat okunmuş kitap, sahifeleri yırtık,
Ölen dönemez artık, dönmek zamanı değil,
Ölüm saf bir gerçektir, varlık talanı değil...
parçalara ayırdım şeytana isyanımı
başkaldırıp hergün yeni bir düzenine
hergün yeni bir düzeninde susuyorsam
ve ağlıyorsam
bir durup isyanıma
devrik bir cümleyim denizlerinde
kurtar boğulmaktan al da yaz beni
şad eyle ne olur insafın yok mu
noktalandım hüznün dehlizlerinde
bil ki sensizliğim bensizliğimden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!