Sen bir demet çiçekle mezarıma geldiğinde
Ebedi mabedimde kıyametler kopacak
Yatak odam böceklerle ağzına dek dolduğunda
Üstümdeki otlardan feryat fışkıracak feryat
Çiçekleri koklayıp da baş ucuma koyduğunda
Güneş yine batacak
Kuşlar tatlı bir telaşla,
yine yuvalarına dönecek
Kavaklar, huu çeker gibi,
yine salına salına dans edecek
Ve babamın nasırlı ellerinde,
Biliyor musunuz ben,
anamdan işittim ilk azarı
Daha beşikteyken, ağladım da uyutmadım diye
Babamdan işittim ilk küfürü,
büyüdüm de başına bela oldum diye
En sevdiğim öğretmenimden yedim ilk tokadı,
Aranan, zor bulunan, ne varsa...
Hep derinlerde olur ve keşfedilmeyi bekler
Cesur veya deli, ne dersen de..
Bir gün kendisini bulacak, birilerini bekler durur..
Ben derin denizlerin kaptanıyım
Sen ise sığ sulara yelken açmışsın
Kapılmak bir sevdaya gönül gönül
Ve uzanmak çayıra boylu boyunca
Islanmak yağmurda siğim siğim
Her damla yağmuru öpücük sanarak
Kuzularda, çiçeklerde, kuşlarda
Sevdiğinde paylaşmak dünyayı
Hey! Dostum!
Ne arıyorsun bu karanlık sokaklarda,
karanlık dehlizlerde
Ne aradığını biliyormusun?
Burası öyle merak edilecek,
canı sıkılınca gezilecek yer değil
İster döv, ister öldür
Senden korkmuyorum
Ne dersen de, yerden yere vur beni
Sözlerinden korkmuyorum
O gözlerin var ya, o gözlerin
İşte ben o gözlerinden korkuyorum
Ölsemde kurtulsam dersin
Madem ki bu haldesin,
sende bu korkaklık varken,
bırak kurtulmayı,
hayatta ölemezsin! !
Ölüm dostmu, düşmanmı, tam bunu düşünürken
Bir an geçti önümden, tuttum entarisini
Kurtulmak için benden, korkumu kamçılarken
Bırakmadım öylece, tuttum son nefesimi
Korkularım birer birer benden kaçıp giderken
Dün ismini fısıldıyordu, denizle rüzgar
Bulutlar resmini yapıyordu gökyüzünde
Senin için gülüyordu küçük çocuklar
Senin için parlıyordu gökte yıldızlar
Dün deniz daha maviydi seni görünce
hani butun siirlerin altina ayri ayri yazmak gerekir ama yalnizca sunu soylemeliyim bir insani tanidigima memnun olmak nasil bir duyguymus anladim.tesekkurler 'var' oldugunuz icin...