Dün ağacın yeşilinde gördüm seni
Zeytin rengi gözlerin vardı
Bulutların beyazında,gökyüzünün mavisindeydin
Rüzgardan kanatların vardı.
Toprağın mis gibi kokusuyla karışmıştın yağmura
Tanıyamadım seni
Yanmayan ışık verir mi
Verince eksilir mi
Gölgeye ayna tutsam
Gölgeyi gösterir mi..? ?
Arkadaşsız kaldım hepside gitti
Bir ben kaldım yalnız başıma
Altı yataklı oda bir mezar gibi
Zaman geçmiyor yalnız başına
Sallanmıyor artık eski ranzalar
Karanlık gökyüzü,
nasıl yavaş yavaş esir alıyorsa gün batarken,
ormanın yeşilini ve denizin mavisini.
Ve ardından, nasıl yavaş yavaş kayboluyorsa,
kuş cıvıltıları ve çocuk sesleri, geceye doğru.
Öylece teslim oldum,
Kaç gecenin ayazında ısıttım ellerimi
Ve sensiz bedenimi
Bir bilsen….
Ve kaç hayal kurdum
Olmayan sevgililer üstüne
Hayallerimi bir görsen…
Su akar, ateş yakar, yürek de severmiş
Su akmak, ateş yakmak, yürek de sevmek için
Su akmazsa bulanır,
ateş yakmazsa kül olur,
yürek de sevmezse zindana dönermiş
Yine delilendi şu gönlüm
Efkarmıdır nedir şu içimi yakan
İçmek istedim ramazan ayında
Ne kadar çileliyim siz anlayın.
Ah! Beni birde tanımış olsanız
Ramazan ayı bir yana
Sen benim artılarım ve eksilerimsin
Hem en büyük gururum,
hemde en zayıf halimsin.
Yaşadığım en mutlu hayat,
hemde erişilmeyen hayalimsin.
Sen;
Bir gölge kapımı çaldı
Gıcırdatarak açtı rüzgar
Kandiller fitilsiz yandı
Ve kök saldı yerde bir dal
Duvarda asılı bir garip resim
Yüreğim donup kalıyor,
nefesim içimde hapis, sana dokunurken
Bir çöl rüzgarı gibi yalayıp geçer nefesin
Açamam gözlerimi,
Hayalimde bile seni öperken
İşte ben böyle deliririm,
hani butun siirlerin altina ayri ayri yazmak gerekir ama yalnizca sunu soylemeliyim bir insani tanidigima memnun olmak nasil bir duyguymus anladim.tesekkurler 'var' oldugunuz icin...