anlatmak istedikçe herseyi birden yitiriyorum
bir kutupyildizi bir ben bir dinmeyen agrilarim
yapayalniz kaliyorum birden güzelim
ve müthis aglamak istiyorum
gecenin kanatlari kirik bir saati var bilmem bilir misin
ölüm korkusu alkol gibi yayilir damarlara
canim oglum
guzel yavrum
gözumun isiltisi
ölumden
ölmekten
degil korkumuz
ışıklar söndü birden
karanlıkta yüzükoyun koca kent
hava da öyle kirli
öyle kalın kirli ki
bakamıyor yıldızlar pencerelerden
Yapayalnız mısın dünyada,
İtiyor mu seni doğduğun toprak
Köşebaşlarında haramiler mi...
Etmişler mi içine ekmeğinin
Salacaksın köklerini toprağa
Güneşi çınarla selâmlayıp
güneşse güneş benim beyoğlubeyler
topraksa toprak benim beyoğlubeyler
birşey var anlamadığım bu sabahlarda
eski saraylarda bu yeni saltanatlar
saksılarda çiçek diye kızgın namlular
demirin kömürün petrolün kalleşliği
İşime karım dedim, karıma Kavel diyeceğim.
Ve soluğum tükenmedikçe bu doyumsuz dünyada,
Güneşe karışmadıkça etim
Kavel Grevcilerinin türküsünü söyleyeceğim.
Ve izin verirlerse Kavel Grevcileri,
İzin verirlerse İstinyeli emekçi kardeşlerim,
Dört bir yana haber salsam,
Öldü desem inanır mı?
Dağlar bana geri verin
Kadir'imi, Sinan'ımı...
Jandarma kurşunu çaldı,
eskiden atlarla yaylılarla kaçırırlardı kadınlarımızı
bu türküler ordan kaldı
şimdi uçaklarla kadillaklarla mersedeslerle kaçırıyorlar
o türküler burdan başlar
atla katırla kağnıyla kovalıyorlar soyulanlar soyanları
ve soyanlar kaçıyorlar jetlerle
'diyar-ı küfrü gezdim beldeler kaşaneler gördüm
dolaştım mülk-i islamı bütün viraneler gördüm
(Ziya Paşa) '
sokakları çöplük çöplük
evleri çöplük
Kar yağar, yağmur yağar
Bizim buralara çizme yağmaz
Bizim buralara
Nutuk yağar, parti yağar
Palavra desen ton işi
Ama iş yağmaz
Bizim buralara
Demokrasi yağmaz
Candarma Polis yağar.
(Hasan Hüseyin Korkmazgil - 1959)
https://youtu.be/Cks7nh2zpzA
...dinlemezler ki çocukları
dinleseler çocukları
herşey uçurtma
...