Bu hikaye bir kasabanın yalnız hikayesi...
Etrafı kayısı ağaçlarıyla çevrili bir köşesinde büyük bir söğüt ağacı olan bostan tarlasında geçen bir hikaye...devrik cümlelerin zamansız sözlerinde...
Şehirler arası yollara bakan tarlalarda aradım çocukluğumu... akranları olmayan kardeşlerinden yoksun çocukluğun hüznüyle ağaç gölgeliklerine resimler çizerdim. Yalnız oynanabilen oyunlar bulayım diye yoldan geçen arabaları sayardım. her geçen arabanın yalnızlığımı aldığını düşünür her araba geçtiğinde bir taş kordum gölgeliğine sessizliğimin ...
Bir umudun akışına kapılarak
Yol aldım satır başlarında.
İlhak kokusu sandığım düşlerimden yola çıkarak
Ses verdiğim yamaçtan yankım geri gelmiyorsa madem,
Yürü dedim içinin boşluğuna doğru.
Madem yüreğe yazılan satırlar daha evlaymış
Ürkek ceylan kaçar ya aniden,
Çığlıklara çığlar
...................... gelir ya..
Toprak kokar ya
........................munzurun tünemiş yeri,
Ben sana öldüm
Büküldü gözlerin yolcu karanlığıma
Sinemin sürgüleri nemli günahlara gebe
Kırık yazgım ağrılı yokuşlara vurgun
Dağılmış mektupların gölgesinde...
Bilmem ki hangi kışın bağrı yanık...
sarı yazman avucuma yağanda
gül dikeni parmağımda kan ağlar
nazlı başın el dizine koyanda
yüreğime düğümlenir kan ağlar
ara gönül ara sende bulunmayanı
buralarda ayaz var
saçlarımda yaralar sakla nicos...
bakma öyle bana,
kırıldığından gözümdeki eskici,
bakırlar getirene verdiğim oyuncaklar...
hurdalarla doldum...
dosta gardaş dosta gardaş
kaynar kazan dosta gardaş
soğut közün durul hele
dindir acın dosta gardaş
Hasan'ım çalılara takma başını
Geceyim
Ezberimde değil okuduğum sabahlar
Gözlerim alabildiğine diri. Suskun
Dikildi çatının kanayan güvercini
Yıldız bulutlara misafir.
İyiler uykusunda ninni...
Yenilmek gibisi var mı?
özgürlüğün saçaklarından
damlatır adamı…
Şu adama bakın!
az önce yenildi.
mağlubiyetin şehvetinden
Esnedikçe bir yerlerim üşüdü
Bu yamacın sıcaklığı
Vurmadı hiçbir zaman yüzüme
Kar kürümez oldu çingeneler bu kaldırımda
Ben bahara koşarken üzerime buzlar düştü
Düşkünüm bir soluğun
Her mevsim ölüşüne...
Her yaprak ötüşüne,
Sararır benzimin ardıçları...yerle bir,
Bir dem vurur ardımdan,
ağlayan hüzünlerim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!