Ağrı, kalk uzandığın yerden
Şöyle bir silkelen arslanlar gibi
Dök üzerindeki asalakları
Paklanıp otur yerine yeniden.
Ağrı, fışkırsın üstten karnın
altı ay var şiir yazmadım
altı aydır dokunmadım mısralara
kafiye, ahenk, kelime, hece, ses
unuttum duyguların derinliğini
içten içe tek başına yaşadım
İki küçük kır menekşesi,
İki fidan
Biri saçlarını sağdan ayırıyor,
Biri soldan
Parçalanıyor bedenleri
Ağrı Dağı, sen hep böyle dur!
Neler olur, yeryüzünde bilirsin.
Yeraltı sence de bir tahmin midir?
Kimler bilir, kimler yazar, kim okur?
Akşam üstleri başında bir poşu
İskeçe camilerinde ezan
Çağlara karşı dipdiri
İskeçe camilerinde ezan
Ninemin duası
Annemin ninnisi gibi…
İstanbul’a kar Balkanlardan gelir
Beyaz bir örtü iner kentin üstüne
Pamuk tarlasına döner korular
Fark edilir martılar, sığırcıklar, kargalar
Ve evsiz-barksız, saraysız bütün kuşlar
Birbirine benzer yoksul evleri
Ya dizilir birbirinin koynuna
Ya yükselir birkaç sıra; sıvasız, boyasız
Dışları tuğla, briket ; harçları çıplak
Ne de zormuş bu dünyada yaşamak
Ümit bekleyenin yanında olmak
Bir yerde takka da takka trampa
Bir yanda nazlı nazlı Venezuela
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!