Haberini aldım akan yıldızlardan
Sen geleceksin
Ovaların düzlüğünde sonrasızlığın
Sabah çiği ve kızların çeyzinden
Ölüm yabancı
Alkışlarda ağlanmamış dileğim
Değse bana sesin
Ürpersem
Şelpe tınısında
Uyansa uyku
Isınsa yüreğim ellerim
Çıplak etinde
Gidiyorum
Nasılki bir çığlıkla merhaba dediysem
Öylede gidiyorum
Ne aldıysam sende bırakarak
Yeşerttiğim fidana bakamadan
Bakamadan doya doya
Tan vaktidir bu sokakların
Buzlanmayan yüreğinde kardelen
Eski tüfek bakışlım
Yakılmış külenmeyen yürek
Buruşuk simah hep sana kalmış
Değildi değildi
Kangal
Büyüdü babası gibi
Oldu hav havv
...............
.....................
Ayak izlerimiz Şubat sertliğinde
Buz sarkıtlar gölgesinde sevdiğim
Uykusuz geceleri yalnız dinliyor
Su damlacıkları bukeli saçlarında
Hırpani zamanın bize çarpışını
Karanlıklar içinde soğudu hava
Korkudan adamlar
Zulümün gücünü çıkardı
Ölümü olmayan tabutlar
Bir insafsız uyku
Ve ülkem
Yine yağdı ha yağacak kar
Yeri yurdu olana ne mutlu
Bense dondum ha donacağım
İnsan insanlığını yitirdiği yerde
Kış gurbetlerinde sokak çocuğuyum
Tuttum kurşun falına
Suda yakarak sabahı
Ey suni hayat
Yırtık bir yaşamın şafağında
Değilsin kulaklarımı çınlatan ses
Sözler kısaltılmış sevgiden
Giderken sen döndüğüm günden
Oldu gökyüzü göçebe yurdum
Bir bir aradığımız bilinmezlik
Olgunlaşıp yitmiştir aramızda
Mutluluğun daracık kapılarında




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!