Hamza Görgülü Şiirleri - Şair Hamza Görgülü

İzin Ver Gideyim Ben

Bırak beni ne olur! Bırak hadi, bu yalancı oyunu oynamaktan çok sıkıldım, yalancıktan gülmekten, anlamsız kişilere anlamsız cevaplar vermekten, yaşanan onca güzellikten sonra anlamsızca çekip gitmenin verdiği ıstırap yangını sönmüyor be yavrum.

Sanki hiç birşey olmamışçasına ve hiç bir şey yaşanmamış gibi sana verdiğim her selamda, başımı kaldırıp baktığımda gözümün önünde duran hep gülümseyen hayalin var hala, ve hala dudaklarımda birlikte söylediğimiz o türkü, seni gülümsetmek için yaptığım şaklabanlıklar geliyor aklıma, gülümseyemiyorum.

Biz bu dehlizlere sürükleyen şeyler
Hata olarak hep bize yüklenenler
En son sevinmelerimiz ne zamandı?
Sevinçlerimiz ne zaman karıştı
Bizi dağıtan düş kırıklıklarımıza?
Ne zaman gelecek diye bekledik hep

br>Şimdi senin derlediğin
O memleket kokan
Kır çiçekleri ellerinde
Rengarenk mis kolululudur
Kıskanır nilüfer çiçekleri
Seni başka birine baktığında

br>Akşam olalı çok oldu
Gün geceye döneli
Gece bana benzeyeli
Kurşun hava kokusu
Kurşun tene döneli
Geceyi yırtan ıslık sesi

Gözlerimiz;
Asfalt yollara, tozlu yollara, patika yollara
Ve bizi meyhane köşelerinde
Kör olasıca meyhaneci şefkatiyle
Harcayan yıllara
Bakarken kör oldu.

br>Seni orada denizler aldı,
Beni burada dağlar
Sen martılarla yaren,
Ben serçelerle
Aramızda insafsız kilometreler
Hiç olmayan hayalimdeki sevgilim

Bir eylül sonunda sevmişim
Hayatı, geleceği yeniden
Son baharımda yağmış
Nisan yağmurları üzerime.

Olmadık bir anda çıka gelmişsin

El aykak çekildi sanki!
Yalnızlığım gibi şimdi her yer
Geride kisme kalmadı
Ne bir dost, nede bir sevgili
Şimdi çırılçıplak bir ruh,
El değmemiş bakir bir deniz,

br>Pörsümüş umutların peşinden
Umutsuzca yürümeyi seçmişiz
Önümüzde hiç ışık yok
Nereye, neden gittiğimizi
Hedefimizi bizde bilmiyoruz
Bir umut diyoruz, inşallah diyoruz

Yürürken belli belirsiz yollarda
Silik izlerim kalıyor kaldırımlarda
Dönüp bakmaya gücüm yook
Can pençe elde koş yorgunuyum

Binbir soru içinde kayboluyorum