Sevmeyi bilmezdi bu kalem
mutluydu
ağlamazdı batan güneşin ardından
saatler boyu
sana yazdı ilk kez
gecelerin uzunluğunu
tavan geçmişteki çatlaklığı
duvarlar sigara isini taşıyor
pencerem ayın aydınlığı
yıldızların ışınlarını gözlerime yansıtıyor
sevgi sisi içinde türküler inliyor
denizdeki tekne gibi yüzüyor
düşüncem dağınık mı dağınık
hızlı mı hızlı bir güne girmişim
yüreğim sevgiyle yanıp duruyor
duygusal sanıyorlar beni
kim bilir belki duygusalımdır
ama kime karşı biliyorlar mı
Kaçıncı tan seyredişim
yollara düşüşüm
umudum
kaçıncı gün bitimleri
Hiroşima: atom bombası
Vietnam: kan yuvası
sevgi-aşk imecesine çağrıydı benimki
pişirilecekti sevginin silinmezliği
sunulacaktı mutluluk
ve güneş yapışacaktı
terlerle ıslanacaktık
neleri.. neleri paylaşmayacktık ki
dağlardan ovalara köylere kentlere
kalabalıklara geldik, geldik
türküler söyledik
oynadık birlikte
sevdik... sevgiliyle çıktık
ki omuz omuza
Baharla birlikte açılan gelincik gibi
yeşillikler üzerinde uyum sağlamak isterdim
ölmek, öldürmek korkusu yok
sevmek yaşamak ve yaşatmak var
dönüp de bakıyorum o güzelim uyum’a
yok yok
martı kuşları gibi kanat çırpıyorum yoksun
çağlar yürek yüreğe işlenmekte
verdiğim çiçek konuşuyor anlıyor musun
öyle bir özlemdeyim öyle bir yarsıyorum ki
dalga dalga yeşillikler içinden sevgi sızar
insan barış sevgi mutluluk onurumuzdur
kimimiz banker (di)
kimimiz bonker (di)
kimimiz eker (di)
kimimiz çeker (di)
şu ölümlü yaşamda
aramızda ne fark ederdi
dediler 1979 çocuk yılı
kan ağlıyordu Afrika, Asya, Ortadoğu, Anadolu
oyuncak yerine elleri silah dolu
nöbette uyudular oyunları unuttular
ne ev var ne su ne de elektrik
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!