Yüzsüz bahçelerde güller
Güller arasından esen aşk rüzgarı
Yaşlı ve yorgun kalbimde dans ederken
Kırılmaz bir mühür gibi kazındın yüreğime
Ve kırılmaz mühür gibi tutucu
Kral başlarını yollara fırlatandı tutulduğum
Çekip gitmek var mı
Duman altı olmuş dünyadan
Yaprak hazince düşerken dalından
Yıldızlar kayarken gök yüzünden
Depremler yaratarak
Çekip gitmek var mı?
Çocukluğum, benim çocukluğum
Tozlar arasında, çamura bulanmış,
Ayakları yalın.
Süt tozundan gıdalandım,
Amerikan emriyle
Yağmur altında,
Ayrılık zamanı gelince
Gölgeler çengele asılacak
Soğuk eller uzanacak birer birer
Kaybedeceksin dediler
Bilinçsizce çemberler türedi
Acının her dalında çiçek açtım
Sabrın sınırına bağdaş kurup oturdum
Güller giyindi, güller soyundu
Ellerimde tadamadım durdum.
Kara erik gözlerin vardı
Saçın akardı omuzlarından
Dokun yüreğime,
Değdir dudaklarını.
Kalın etli dudaklarını, ak dişlerini,
Bir hançer gibi batır yüreğime.
Dilinle dokunsaydın,
Karanlık bir ses duyacaktın,
Külüstür giysili yaşamda
Gülün hayaletiydi gördüklerimiz
Mızraklar battı beynimize
Kan mızrağın ucunda
Alarm düdükleri çaldığında
Nefreti koyduk sevgi yerine
Düşler öldürüldüğünde çok kan akar…çok
Savaşa gideceksin inadına savaşa
Dünyanın güzelliği ve gözlerin için
Ve gözlerinde içine dalmak için sevdanın
Düş ülkelerinde
GÖZLERİM YERDE
Seni bekledim sözleştiğimiz yerde
Özlemlerim ve umutlarımla
Sendin özlemlerim ve umutlarımı sokağa düşüren
Bekledim, gözlerim ve yüreğim yerde
Seni düşündüm düşler içinde
Kar kuşları getirdi seni ve
Düşlerimi
Kör karanlıklar içinde aradım
Geleceğimi süslediğin düşlerimi
Son otobüste kalktı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!