Sevelim tüm insanları,
Ezmeyelim can kardeşim.
Hüner sanıp namluları,
Dizmeyelim can kardeşim.
Bu âleme barış gerek,
Hastane hastane dolaştım geldim,
Halime bir çare bul doktor hanım.
Bir zamanlar dünyalara bedeldim,
Şimdi oldum sanki pul, doktor hanım.
İftiralar pençesinde daraldım,
Ben senin bakışlarında,
Sayısız yıldızlar gördüm.
O asi çıkışlarında,
Yüreğini sızlar gördüm.
Dobralık var her sözümde,
Savuşmak zor meğer burdan,
Bu hasret işleyen bir dert.
Bu hiç sır vermeyen surdan,
Bırakmaz neyleyim gurbet…
İçim volkan, dışım kardır,
—Vefa’nın vefalı eczacısı Ülkü Terzioğlu’na-
Allah’ım ne oldu bize,
Sözler vefasız vefasız…
Selamet ver gönlümüze,
Özler vefasız vefasız…
Karlı karlı dağlarıyla
Gözlüyor mu köyüm beni?
Burcu burcu bağlarıyla,
Özlüyor mu köyüm beni?
Bir kuş olup uçabilmek,
Gönül bahçeme ayrılık
Ekmeye hüküm giymişim.
Her sevgiye bir gözyaşı,
Dökmeye hüküm giymişim...
Duyun artık beni duyun,
Nice uzun zaman geçti aradan,
Yıllar sonra gittim Kale köyüne,
Sandım ki balkonda bekliyor Zeynep…
Üç katlı konağın loş avlusunda
Hâlâ çınlasa da tokmak sesleri,
Oluk yosun tutmuş, dibek taş dolu,
Beni çölden çöle salmış,
Senin aşkın, Senin aşkın…
Titreyen ruhumu almış,
Senin aşkın, Senin aşkın…
Sana ermek bize nimet,
Kubbelerin, siluetin bir başka,
Nice millet, nice nesil görmüşsün.
Endamını gören düşüyor aşka,
Kim bilir kaç lale devri sürmüşsün…
Denizinde yakamozlar göz kırpar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!