KAĞNI ARABALARI
Bir zamanları kağnı arabaları vardı
Kağnılar bir devrin kahramanlarıydı
Bir devrin işi, aşı ekmeği umuduydu
Kağnı arabaları gıcırdardı
Kimisi çataktan, kimisi çökekten
KARABASAN
En derin uykularımda
Hayvan mı insan mı?
Tam belli değil,
Dokundu yanağıma
Birkaç kez yumuşakça,
KARA BULUTLAR
Kapkara bulutlar yüce dağların başında
Dans eder gibi süzülen, içi gözyaşları gibi
Su tanecikleri dolu kara, kara bulutlar
Yüce dağların tepesine çöreklenmiş
O dağların heybeti kara bulutlar
KARDA ÖLÜM
Kar, fırtına, bora
Hiç çıkmaz aklımdan
Serilir gözlerimin önüne
Fırtına yerden alır karı
Savurur çoluk çocuğun üstüne
KÖY DEDİ Mİ?
Köy dedin mi düşüneceksin biraz
Hey gidi hey!
Hele bahar geldi mi?
Yaylar, ormanlar
Yeşilliğe bakmaya doyum olmaz
Yine aklıma sıla düştü
Keşke düşmez olsaydı
Vardım gördüm gözümle
Keşke görmez olsaydım
Baba ocağı viran olmuş
Onca sırlarımızı saklayan evimiz
K E Ş K E
Yine aklıma sıla düştü
Keşke düşmez olsaydı
Vardım gördüm gözümle
Keşke görmez olsaydım
KİMSESİZLERE
Gökyüzünü örtmüş üzerine
Yıldızlar, ay ampul kendisine
Uyku birikir ağlamaklı yüzüne
Parklarda oturur bir bank üzerinde
KOCA AHLAT
Nice insanlar gelmiş; nice insanlar
Bu dünyayı terk edip sonsuzluğa akıp gitmiş
Yaylamız da tamda tarlamızın başında
O hırçın doğanın tam ortasında
Yaşardı yıllara meydan okurcusuna
KÖYÜMÜ GÖRDÜM
Özledim de hele gideyim dedim köyüme
Toprağına ekilen tohumu, sabanı, tabanı
Mandası, öküzü, boyunduruğu, zevlesi, değişmiş
Kağnı arabası gıcırdardı çatakta, yaylamızda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!