Kekliklerimin ötüşü
Arnavut kaldırımı döşeli
Paytona koşulmuş atların
Tempolu ahenkli
Kulaga hoş gelen nal seslerine benzer
Gak gaburak gak gaburak
Düşman pusu kurmuş aman vermiyor
Kurşun nerden gelir gözüm görmüyor
Yaralandım kimse halden bilmiyor
Sıra sende kır kalemi hakim bey
Dar geçitler oldu bu başımın belası
Halep de çocuk olmak demek
Acımasız güçleri tanımak
Ölüme adım adım
yürümek demek
Halep de çocuk olmak
Anayı babayı
Dünyada acıdan başka acı var mı
Acı her yerde aynı acı
Göz yaşı aynı göz yaşı
Çile aynı çile var mı farkı
Dili teni olsa da insanın ayrı
Çok garibandı gençlik
yıllarında
Parası malı mülkü
yoktu
Mülayim bilinirdi
konuşmalarında
İnsanları seviyorsan ayrıştırmadan
Herkese kucak açıp haz alıyorsan
Sevdiğini bilsinler kahve tadında
Alacağını al vereceğini ver kırk yılda
Seni unutanı unutma hiç bir zaman
"Su çatlağını buldu" derler
Vaktinde tohum düşerse toprağa
Göz pınarları kurursa ağlamaktan
Yürekler döner külhana
Azrail can alır alıcı kuş olur
Gök yüzünden süzülür
Aynı odanın havasını soluduk
Aynı kaderi paylaşıyoruz
Tedavimiz aynı acı aynı
Seksene merdiven dayamış yaşın
Çileler çekmişsin yaşamışsın
Cavit abi ne güzel adamsın
Küheylanım yok derman yok
Binip dehlesem dağlara
Arabasına binen çok
Sürerken uçar düşer yollara
İnsan yaşamakla var olur
Çık diyor bir his içimden
Çık dolaş gönlünce kır bayır
Kurtul beton yığınları arasından
Nefes aldırmıyor eksoz dumanları
Gönlümce yatacağım yok ağaç gölgesi
Kana kana suyunu içeceğim bir pınar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!