Güvenip te tuttuğumuz dalımız
Kırılınca gör bendeki figanı
Minareden hazin hazin selamız
Verilince gör bendeki figanı
Ecel gelmiş karşı konmaz kastına
Şaşırdım elinden bilmem nideyim
Tutma şu yakamı sal yalan dünya
Üç kuaç bezim var ver de gideyim
Var kime kalırsan kal yalan dünya
Baharımı boran ettin kış ettin
Müşfik bakışların gökte güneştir
Gül yüzün,şahıdır güllerin ana
Ben ağlarım sen yanarsın durmadan
Yavrum der savrulur küllerin ana
Sevgiye adanmış ömrün her anı
Dolansam dünyayı bir baştan başa
Bulunmaz benzeri eşi sılanın
Köyün görünsün de dağlarda yaşa
Şirin gelir kurdu kuşu sılanın
Gün dolanır gider mevsimler dönmez
Türlü dertler dolanıyor peşimde
Şu bağrıma vura vura yoruldum
Tahta çıktım sultan oldum düşümde
Gece gündüz yora yora yoruldum
Çoğa tamah ettim yitirdim azı
Bizim köy bu sene bir hal yaşadı
Herkes ayrı telden çaldı duydunmu
Uysal oğlan Güllü kızı boşadı
Yetmişinde bekar kaldı duydunmu
Doru beygir beğenmedi tımarı
Söyle Uhut söyle bildiklerini
Zor gününde o sultanı gördünmü?
Bir taş değip inci dişin kırmıştı
Gül yüzünden akan kanı gördünmü?
Dünyayı sırtından soymuş yürümüş
Bana sevdalardan söz etme gönül
Koşamam peşinden yorgunum artık
Açılmaz bağımda nergiz lale gül
Gelmeyen bahara kırgınım artık
Dost dedikçe hep itildim kakıldım
Önü sonu aynı yalan dünyanın
Değişmiyor ağlayanlar gülenler
Gelen kalmaz giden gelmez buradan
Deyiversin esrarını bilenler
Şu köyde bir süre kalıp gittiler
Hazan yeli eser bir gün
Yaprak ağlar dal yerinir
Muradına erememiş
Bülbül ağlar gül yerinir
Gönül huzur tatmıyorsa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!