Güzin-i Beşer Şiiri - Tarık Torun

Salât ve selam sana, ey nur-u dilara!
Hicranın aleviyle, vuslat hangi bahara?
Özlemin kalbimizde, dalga dalga yayılır.
Sensiz geçen saniye, yıl hükmünde sayılır.
Gün geçtikçe hicranın, sarar bütün bağrımı,
Hicaz’a uçan kuşlar, alın benim çağrımı,
Toprağına yüz sürmek, bu yangına çare mi?
Şiirler, rayihalar, derdime biçare mi?
Gözyaşlarım karışsın, sana esen rüzgâra,
Ey Allah’ın nebisi, hasretin döndü nara.

Yağmurun titrettiği, gönüle iştiyaksın.
Firakının özlemi, yaksın kalbimi yaksın.
Seyyid-i kâinatsın, Mevla’dan hidayetsin.
Üsvei hasenesin, âlemlere rahmetsin.
Aşk goncasının gülü, gönüllere huzursun.
Aşkının meftunuyuz, aşkın kalplere vursun.
Billurdan imbikleşmiş, pırlantadan berraksın.
Sana susarcasına, aksın mecralar aksın.
Sabahın şebnemleri, yoluna taç bıraksın.
Ey Allah’ın habibi, nurdan daha parlaksın.

Güllerin efendisi, gülden daha güzelsin.
Sen güzin-i beşersin, özelden de özelsin.
Sevda mevsimlerinin, en güzel iklimisin.
Kâinat kitabının, uhrevi dilimisin.
Ruhumuzu dirilten, diriliş iksirisin.
Ölümsüzlük iksiri, diriden de dirisin.
Tarihin aynasında, zamanın zamanısın.
Akide lehçesinde, ikrarın imanısın.
Kurtuluş formülüyle, bize uzanan elsin.
Ey Allah’ın resulü, tebliğle mükemmelsin.

Ruhlarımız pervane, dönsün aşkınla dönsün.
Aşkınla gül olalım, nefsi emmare sönsün.
Sen mazimiz atimiz, yaşanılan bugünsün.
Ümitli baharımız, istikbale bürünsün.
Aydınlatan ışığın, yıldızlardan görünsün.
Meşalen içimizde, aşk odunla yürünsün.
Hakikat bahçesinde, çiğdem, çiçek, sümbülsün.
Rumuzunu taşıyan, en nadide bir gülsün.
Kararan ufuklara, aysın, güneşsin, yönsün.
Ey Allah’ın cananı, bütün canlara önsün.

Dolunay imrenirken, güneş parlar gözünle,
Şefaat pınarları, kaynak alır özünle,
Bir Bedir yükselir ki, diriliş yeryüzünden.
Gece ihtişamındır, merhamet gündüzünden.
Hendek zafere namzet, senin barış düzünle,
Uhut şahadet kokar, buruklaşan hüzünle,
İnci, mercan muştular, değer alır denizinden.
Kıtmir gibi yürüsek, iz bırakan izinden.
Harikulade sünnet, hadis olur sözünle,
Ey Allah’ın rahmeti, rahmet iner yüzünle.

Bahira’nın muştusu, gelecek zamanlara,
Yesrip’te mayalanmış, sarsılmaz ihvanlara,
Mirat-ı mücellasın, ebruli akşamlara,
Elesten berzaha dek, vahdetli yaşamlara,
Hıra atmosferine, ihlâsın yansıması,
Yeryüzüne aksetmiş, meleklerin siması,
Mirac-ı muallâsın, yükselirken göklere,
Tevhidi süreyyasın, karanlık yüreklere,
Adını anan yerler, döner hoş mekânlara,
Ey Allah’ın ihsanı, lütufsun insanlara.

Ufuk açan peygamber, varlığın tek gayesi,
Gerçek insani kâmil, ahlakın numunesi,
Sevdanın ateşini kalbimize koyana,
Hamt seni gönderene, kurbanız Yaratan’a,
Masumların masumu, faziletin kendisi,
Medeniyet banisi, nebiler efendisi,
Rayiha-i Tayyibe, gizemli güzel çiçek,
Efendim! Gönlümüze, yazılmış adın gerçek,
Hicret sarhoşlarıyız, aşkımızın badesi.
Ey Allah’ın serveri, insanlık abidesi.

Seni anlatmak için, kifayetsiz sözlerim.
Hicranın hülyasında, vuslatını özlerim.
“Lev Lak” diyerek döner gökler içinde gökler.
Yoluna feda olsun, aşkla atan yürekler.
Yılların özlemiyle, özledik seni nebi.
Nebilerin nebisi, Hıra’dan döner gibi.
Her harfim değer alır, sana tahsis olunca.
Gönül mutmain olur, gönülün gülü gonca.
Aşkın alevi artar, nara döner közlerim.
Ey Allah’ın elçisi, sana kurban gözlerim.

Dorukların doruğu, metanet numunesi,
Çağları delip gelir, bize Veda Hutbesi.
Susadıkça susarız, âlemler sana hasret.
Özledikçe özleriz, sen âlemlere rahmet.
İnsanlığın yüz akı, şefaatçi ümmete.
Sana tabi olanlar, nail olur nimete.
Efendiler efendisi, yoluna canlar feda.
Aşkının umanında, bu fakir olur şeyda.
Üstün ahlak timsali, Yaratan’ın gözdesi.
Ey Allah’ın emini, Kuran’ın mucizesi,

Uyan artık Müslüman! Muhammet ümmetisin.
Kutlu dava elçisi Allah’ın hikmetisin.
Bütün selamlar sana, ey gönüllere sultan.
Asr-ı saadet izi, sana açılan zaman.
Bütün ümitler sana, aşkımızın nüvesi.
Dertlilerin dermanı, derdimizin çaresi,
Bütün sevdalar sana, canımızın cananı.
Ey kalplerin güneşi, nurun kaplar mekânı.
Rabbimizin Mahmut’u, Muhammet, Ahmet’isin.
Ey Allah’ın resulü, sen dareyn rahmetisin.

26.03.2010

Tarık TORUN
Türk Dili ve Edebiyat & Coğrafya Öğretmeni