İnsana ve ışığa cevher vermemişti Tanrı.
Parça parça çamur, nefis yoğrulmamıştı.
En başta beni sana sarhoş etmişti.
Kalu beladan önce, alem yaratılmamıştı.
Nur, henüz ilahin elleri arasındaydı.
Beyazlar karanlıklardan çıkarılmamıştı.
Ruhlar hiçliğin içindeydi bezm-i eleste.
Kan, toprak ve su ruha can olmamıştı.
Gözyaşı dökülmemiş, ilk bebek ağlamamıştı.
Henüz felek Havva'yı Adem'e yazmamıştı.
Henüz İnce ruh giymemişti güzellikleri
Kalu beladan önce, alem yaratılmamıştı.
Ve Tanrı nuru yarattı, ona varlık bahşetti.
Sonra tüm yaratılmışlar yüzünü ekşitti.
Donmuştu sevgiliye ruh üflerken Tanrı.
ilahi parmak ilahi tene dokunmamıştı.
Başta Tanrı beni sana medyun kılmıştı.
Yalnız ikimizdik, kalemler kırılmamıştı.
Çarkı Felek dönmemişti tepemizde teker teker.
Doğuranlar doğmamış, doğurulmamıştı.
Feleğin çemberine güller işlenmemişti.
Kalu beladan önce alem yaratılmamıştı.
Tanrı yüzünü, zamana, işlememişti.
Gök ile yer arasına yüzün yansımamıştı.
Yalanlar küçük gözlerle tanışmamış.
Kelam ve geceler aşığı taşlamamıştı.
Bana altın ve ipek haram kılınmamıştı.
Kalu beladan önceydi alem yaratılmamıştı.
Bahar yağmurları gözyaşlarımı çalmamıştı .
Çarkı felek defterde seni bana yazmıştı.
Bir Şeb-i Yelda gecesi, Tanrı seni yaratmıştı.
Duru suya yeminler, bu mazlum ağlamıştı.
Mart-Nisan- Aralık 21/2021
Kayıt Tarihi : 14.12.2021 02:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)