Aynı bahçede var olup ta dalları birbirine değmeyen ağaçlara, heder olan aşklara, dilek ağacına asılan mendiller gibi, en çok şiirler, türküler sevdaya yazılmıştır.
İnsanoğlunun var olduğu o bilinmez zamandan beridir, aşkla gözyaşı, hüzünle mutluluk kardeştir, o gözyaşı ki, o hüzün ki acıyı söndürmez sadece geçici olarak dindirir. Bekleyen ile beklenen arasındaki mesafeler, özlem ağlarıyla örülü bir yürek yarasında son bulur desem de, o acı asla dinmez küllenir sadece.
Diğer canlılarda da var mıdır aşk, yoksa sadece insana özgü bir duygumudur. Aslına bakarsanız insan olmanın zarafeti üç ana şıkta da yatar, bunlar saygı, sevgi ve çokça insan olmaktır. Bu değerleri elde edebilmek ne kadar zor ise, bunları taşıyabilmek ve elde tutabilmek de aynı ölçüde zordur.
Aşkı, şiiri ve müziği içinde harmanlayabilen tek varlıktır insan. Her acıya dayandığı gibi, aşk acısına da dayanabilendir. Eline aldığın son çıkan romanı okurken, romanın anlattığı başka başka hayatlarda aşkını, kendini yürüdüğün yolları, kokladığın çiçekleri ararsın aslında, o hep sayfaların bir yerinde karşına çıkar. Bir sayfada seni sararken, diğerinde umursamaz, aramaz sormaz. Elleri cebinde arkasını dönüp gider, bir sayfada sensiz olamayacağını anlar ve biter roman.
O gençliğini bir hiç uğruna
Hayatın bilinmezlerinde düşürdü
Düşününce
Bazı bazı
Özgürlüğe susamış o yüreği üşürdü
Al git
Neyin varsa bende
Yastığımda unuttuğun saçının telini
Hala ellerimde sıcaklığı duran elini
Yaşadıklarımızı bir harmanda
damarı bol
bir mermere
acılarımızı oyduk
bir fincana İstanbul u
diğerine Erzincan ı
Sen Filistin’ li çocuk
en iyi sen bilirsin.
insanlığın avuçlarından
zulüm,
pınarlardan şer,
Ayaklarımın altında
Kehribar rengi bu toprak
Başım da turkuaz misali
Masmavi bulutlar
Nerede benim
Selvi boylu türkülerim
Hangi rüzgar uçurdu
Hangi çalıya takılı kaldı
Yarimin kokusu
Kocaman
En sağlam yerimdi yüreğim
İşte o yüreğime, hançeri batırdılar
Ömrünün baharında
Dahası yirmi üçünde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!